Çelik pençeleri ve kedi güçleriyle Akrobatik ninja. | Open Subtitles | نينجا مرنه بمخالب حديدية وقدرت مثل القطط |
Ama kollarının üzerindeki vahşi, uzun pençeleri ile hiçbir şekilde savunmasız değildi. | Open Subtitles | لكن بتسلّحه بمخالب وحشية على ساعدَيه فلم يكون مسالمًا على الإطلاق |
Sadece pençeleri olan bir hayvan olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | اوه , أعتقد أأنني كنت حيوان بمخالب فقط |
Düz pençeler ve kısa antenli alçak ve engin kıllı kadifemsi beden toprakta delik açmak için tasarlandı bazen bir metre derinliğinde.' | Open Subtitles | الجسم المشعر الرابض الناعم بمخالب مسطحة و قرون استشعار صغيرة إنها مصممة لتحفر داخل التربة |
Aynen.. sağlam pençeler. | Open Subtitles | أجل ، جروٌ بمخالب كبيرة |
Onun diş ve pençeleriyle beynine doğru kazıyarak gittiğini her pençenin zehirli olduğunu hayal et. | Open Subtitles | الأن تخيليه بمخالب وأسنان يزحف داخل جمجتك في كل مخلب سْم |
Bu kahrolasıca küçük fare pençelerinle ile bana dokunma. | Open Subtitles | اياك أن تلمسنى بمخالب الفأر الصغيره تلك أيها الوغد |
# pençeleri keskin, aynı çivi gibi # | Open Subtitles | بمخالب على كفوفه# حادين كالمسمار |
Hidraların dişleri kadar sert pençeleri olan harpilerle dövüştüm ben. | Open Subtitles | لقد تقاتلت مع (هاربيز) بمخالب حادة كالأنياب المائية (هاربيز\نصف بشر ونصف طير) |
- pençeleri de vardı. Boğa. - Elbise giyiyordu. | Open Subtitles | بمخالب ، ثور - في لباس - |
pençeleri vardı. | Open Subtitles | بمخالب |
Birisi pençeleriyle boğazı yırtmış gibi. | Open Subtitles | يبدو وكأن شخص ذبحها بمخالب يديه. |
Bir daha sakın o fare pençelerinle dokunma bana. | Open Subtitles | أيها الخيالى اللعين اياك أن تلمسنى بمخالب الفأر الصغيره تلك أيها الوغد |