Seni ağır şeyler taşırken görmek bana seni ne kadar sevdiğimi hatırlatıyor. | Open Subtitles | رؤيتك تحمل الأشياؤ الثقيلة يذكرني بمدى حبي لك |
Ta ki bir gece onu ne kadar sevdiğimi söylemek için evine gidene dek. | Open Subtitles | حتى جائت تلك الليلة التي ذهبت لإخبرها بمدى حبي لها |
onu bağrıma basabilirim... yavrumun güzel gözlerine bakabilirim... ve onu ne kadar sevdiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | يوماً ما سأتمكن من إحتضانها مجدداً وأشاهد عيناها الجميلتين مجدداً لأخبرها بمدى حبي لها |
Birlikte geçireceğimiz her ana değer vereceğime, hayatımın seninle ne kadar anlamlı olduğunu ve seni ne kadar sevdiğimi söylemediğim bir günün olmayacağına söz veriyorum. | Open Subtitles | "أعدك بأن أقدر كل لحظة نقضيها معا" "وأن لاأدع يوما يمر بدون أن أخبرك بمدى حبي لك وبمدى اغتناء حياتي وانت بها, مولي فلين احبك" |
Bir türlü açamadım... ama burada oturup seni ne kadar çok sevdiğimi düşünüyordum. | Open Subtitles | جلست هنا فحسب وانا أفكر بمدى حبي لك حسناً, اردتها ان تكون مفاجأة ...لكن |
Bak, Mat'i ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun. | Open Subtitles | (اسمع، أنت على دراية بمدى حبي لـ(مات |
Bu benim seni ne kadar sevdiğimi gösterme yolum. | Open Subtitles | هذه طريقتي لأخبركِ بمدى حبي لكِ |
Onu ne kadar sevdiğimi hiç söylemedim bile. | Open Subtitles | لم تتاح لي الفرصة لكي أخبره بمدى حبي له |
Onu ne kadar sevdiğimi fark ettim ve çok şaşırdım. | Open Subtitles | مصدومة بمدى حبي له |