...ancak başı belada çünkü NSA'in kullandığı güvenlik duvarı seviyesinde şifrelenmiş. | Open Subtitles | لكنّه يواجه مشكلة لأنّه مشفّر بإستخدام الجدران النّارية بمستوى الأمن القومي |
Verilere ulaşmayı başardım ve artık sesi kullanarak, en iyi gök bilimci seviyesinde fizik yapabiliyorum. | TED | وحَقَّقْتُ الوصول إلى البيانات، واليوم أنا أستطيع القيام بالفيزياء بمستوى أفضل عالم فلك، وذلك باستخدام الصوت. |
O yüzden çevrimiçi olarak mezun seviyesi matematik dersleri alıyorsun. | Open Subtitles | ولهذا السبب ستأخذ دروس رياضيات بمستوى الخريجين على الانترنت |
alt düzey çalışanı değil... böylesi ucuz numaralara luzum yok! | Open Subtitles | لَيسَ عامل بمستوى المديرِ من الذي سَيَستعملُ الخدع الرخيصة للتَقَدُّم. |
Holden'ın vücudu, şartlar ne olursa olsun etkileyici bir düzeyde çalışıyor. | Open Subtitles | جسم جولدن يعمل بمستوى يمكن وصفه بالمثير للإعجاب رغم الظروف المحيطة |
Sistem, hex 400 adresinden başlayan tek seviyeli bellek tablosu kullansın. | Open Subtitles | النظام يستخدم جداول صفحة بمستوى واحد والتي تبدأ بعنوان اكس 400 |
Bu seviyedeki bir bozulma ile DNA ayrıştırması yarın sabaha kadar sonuçlanmaz. | Open Subtitles | كما تعلم، بمستوى الإنحلال، استخلاص هذا الحمض لن يكون جاهزًا قبل غدًا صباحًا |
Engelli seviyesinde hiç yarışmadım, bilirsiniz. Her zaman diğer engelsiz atletlere karşı yarıştım. | TED | و لم أتنافس بمستوى ذوي الاحتياجات الخاصة ، أتعلمون كنت دائماً أتنافس مع رياضيين أصحاء. |
Yani, insan seviyesinde bir zekaya ulaşırlarsa ya da, gayet mümkün, insan zekasının da ötesine ulaşırlarsa bu geleceğimiz için bir umut tohumu olacaktır. | TED | إذاً، اذا حققت ذكاء بمستوى الإنسان أو، محتمل جداً، أكثر من معدلات ذكاء الإنسان، يمكن أن يُحدث هذا بذور أمل لمستقبلنا. |
Şuna bakın! Kitapları 6. sınıf seviyesinde parçalıyorum. | Open Subtitles | انظروا، أمزق الكتب بمستوى طلاب الصف السادس |
Herkesin beğendiği, giriş seviyesinde bir şeyle başlayacağız. | Open Subtitles | نحن سوف نبدأ بمستوى اول مفضل . فقط على سبيل التسخين |
Konu müvekkilimizin rahatlik seviyesi degil Sayin Yargiç. | Open Subtitles | لا يتعلق الأمر بمستوى راحة موكلنا يا سيدتي القاضية |
Bu akış kar yağışıyla dengelenmezse, buzul örtüsü gittikçe küçülüyor ve deniz seviyesi yükseliyor. | Open Subtitles | إن لم يتوازن هذا بتساقط ثلجي سيقابله ارتفاع بمستوى مياه البحر |
Korkarım bugün yüksek düzey güvenlik var efendim. | Open Subtitles | اخشى ان اقول لك سيدي اننا بمستوى امني عالي اليوم |
Ve sonra Türkiye’de, Sultanbeyli’desiniz, çok daha yüksek düzey bir dizaynla dizaynla kurulan yerde. | TED | ثم هنا نجد سلطانبيلي بتركيا حيث بنيت بمستوى عال من التصميم . |
En azından, yiyecek etiketlerine dikkat etmeyi deneyin, böylece şeker alımınızı sağlıklı bir düzeyde tutabilirsiniz. | TED | على أقل تقدير، حاول أن تنتبه إلى الملصقات على الأطعمة، لتحافظ على نسبة السكر لديك بمستوى صحي. |
Sahil koruma ile çalışmak için belirli bir düzeyde çalışma iznine ihtiyacın var. | Open Subtitles | لكنّك تحتاج لتصريحٍ بمستوى معيّن للعمل مع خفر السواحل |
Düşük seviyeli, part-time bir programcı. | Open Subtitles | أنهُ مبرمج بمستوى منخفض و يعمل بدوام جزئي |
Bu seviyedeki bir bozulma ile DNA ayrıştırması yarın sabaha kadar sonuçlanmaz. | Open Subtitles | كما تعلم، بمستوى الإنحلال، استخلاص هذا الحمض لن يكون جاهزًا قبل غدًا صباحًا |
İzlanda istikrarlı bir demokrasisi olan yüksek bir yaşam standardına sahip ve yakın zamana kadar çok az işsizlik oranı ve borcu olan bir ülkeydi. | Open Subtitles | أيسلندا دولة ديمقراطية مستقرة ذات مستوى معيشة مرتفع و تمتعت حتى وقت قريب بمستوى بطالة و ديون حكومية منخفضة للغاية |
Kim söyledi bunu? seviye B613'ün garip olduğunu zannetmiyordum, ama hala, ben haklıydım. | Open Subtitles | لم أتوقع أن الغرابة بمستوى بي613، لكن كنتُ محقة |
Ryoka Hollow'a benzer bir maske takıyordu. Reiatsu'su ise bence Kaptan seviyesindeydi. | Open Subtitles | نعم، الدخيل كان لابساً قناعاً كالهولو والرايتسوا الخاصة به بمستوى القادة |
0 k-seviyesinde oynayan bir kişi oyunumuza safça yaklaşacaktır, diğer oyuncuları düşünmeden rastgele bir tahminde bulunacaktır. | TED | سيتعامل الشخص الذي يلعب بمستوى (ك 0) مع لعبتنا بسذاجة، من خلال تخمين رقم بطريقة عشوائية دون التفكير باللاعبين الآخرين. |
Steve Sillett ve Marie Antoine, Sekoya ormanlarının zirvelerini keşfeden en önemli kişilerdir. Yalnızca dünya standartlarında atletler değil, aynı zamanda birinci sınıf orman ekologlarıdır. | TED | ستيف سيليت وماري أنطوان هما المستكشفان الرئيسان لظلة غابة السكويا. كانا رياضيين بمستوى عالمي، وكذلك هما عالمان في البيئة الحرجية بمستوى عالمي. |