Elimde izlemek isteyebileceğin bir kaset var. | Open Subtitles | اسمع ، لدي تسجيل قد تكون متهتماً بمشاهدته |
İzlemek istedi. Ben de. Kısaca baktık. | Open Subtitles | رغب بالمشاهدته ، ورغبت أنا بمشاهدته لنختطف لمحة فحسب |
TV'de izlemek istemezsin. Öyle bir film büyük ekranda izlenir. | Open Subtitles | لا ترغب بمشاهدته على التلفاز، ستودّ مشاهدة فلم كهذا على شاشة السينما |
Ölümünü seyretmek hoşuna gitmemiş olabilir ama evli kalacağınız süreçte alacağın keyiften çok daha fazlaydı, inan bana. | Open Subtitles | ربما لم تستمعي بمشاهدته يموت، ولكن استمتعي أكثر قبل أن تتزوجيه، أعدكِ بهذا |
Geçen gece izlemekten büyük keyif aldım. | Open Subtitles | لقد استمتعت كثيراً بمشاهدته الليلة الماضية |
Yavaş yavaş ölmesini izlemek için bir adamın hayatını kurtarmayı bir hayal et. | Open Subtitles | تخيّل ليس بيدكَ حيلة لتُنقذَ حياة رجلٌ إلّا بمشاهدته يحبو إلى الموت. |
Sana izlemek için yeni bir program bulmalıyız. | Open Subtitles | اعتقد اننا نحتاج لأن نجد برنامج مختلف لكِ للبدأ بمشاهدته |
- Peki izlemek istersem, hangi gün izleyeyim? | Open Subtitles | وإذا رغبت بمشاهدته ، أشاهده بأي يوم؟ -الإثنين |
Sadece onu izlemek bile beni geriyor ve rahatsız ediyor. | Open Subtitles | هذا يجعلني قلقة وغير مرتاحة بمشاهدته |
Yunuslar sadece izlemek için güzel yaratıklardır. | Open Subtitles | {\pos(191,230)}الدلافين هي شيء نُفضّل الاستمتاع بمشاهدته |
Beni siz götürdünüz. Gitmek istemedim. Ben Avatar'ı izlemek istiyordum. | Open Subtitles | هم من أخذوني إليه ، لم أرغب بمشاهدته كنت أريد مشاهدة (أفتار) |
Niçin onu izlemek istiyorsunuz? | Open Subtitles | و لماذا ترغبون بمشاهدته ؟ |
İzlemek istiyorum o anlamda, iyi bir film, evet, ama Emmerich’in bir sonraki filminde Brad Pitt’e Tanzanya’da bir yerlerde tuvalet kazdırmasını filan beklemeyin. (Kahkaha) Bunun filme kazandıracağı pek fazla bir şey yok tabii. | TED | كان فيلما رائعا في التصوير لدرجة اني ارغب بمشاهدته , صحيح , ولكن لا أعتقد ان المخرج رونالد إيمريش يستخدم براد بت في فلمه المقبل بطلاً وهو يحفر قنوات صرف صحي في تنزانيا او ما الى ذلك - ضحك - فهذه القضية ليست لهدف عمل فلما جيدا . |
İzlemek ister misin, Dale? | Open Subtitles | أترغب بمشاهدته (دايل). |
Bunu izlemek var. | Open Subtitles | عليك بمشاهدته |
Kendini seyretmek istersen, güvenlik videosu var. | Open Subtitles | لدي تصوير الأمن، إذا كنت ترغب بمشاهدته |
Aklıma gelince canım yine seyretmek istedi. | Open Subtitles | فقط أفكر بمشاهدته مرةً أخرى |
İnternette dolanırken izlemekten daha çok hoşlanacağımız bir şey bulmuş olabilirim. | Open Subtitles | حسناً، كنت أبحث في الإنترنت، و وجدت شيء سنستمتع بمشاهدته أكثر من هذا. |
Öyle şeyler yapıyor ki hiç kimsenin izlemekten keyif aldığı yok. | Open Subtitles | سيكون لديها هذا الشيء لتعمله الذي لا يستمتع أحد بمشاهدته |
Selam, yanda bebek bakıcılığı yapıyordum da Hulu'da dizi izlemekten sıkıldım, yeni nesil hep böyle işte. | Open Subtitles | مرحبا لقد كنت أقوم بمجالسة طفل في الغرفة المقابلة وشعرت بالملل من مشاهدة (هولو)، كما يقوم بمشاهدته جيل الالفية (هولو: |