Nefret ediyorum o şeyden." Üçüncüsü, beynimiz karmaşık bir yalan yaratmada zorlandığı için, yalancılar genel olarak olayları basit terimlerle anlatırlar. | TED | ثالثًا: الكاذبون عادة يفسرون الأحداث بمصطلحات بسيطة حيث أن أدمغتنا تعاني لبناء كذبة معقدة. |
Neden ilişkimizi geleneksel terimlerle tanımlayalım ki? | Open Subtitles | حسنا، أعني، لماذا علينا أن نعرّف علاقتنا بمصطلحات تقليدية؟ |
evrimsel terimlerle açıklarsak aniden olmuştur. | Open Subtitles | بل بمصطلحات تطور تقريباً مباشرة |
Jefferson bu odayı bir terimle anardı: | Open Subtitles | قام (جيفرسون) بتعميد هذه القاعة ... (بمصطلحات مزهرة : |
Jefferson bu odayı bir terimle anardı: | Open Subtitles | قام (جيفرسون) بتعميد هذه القاعة ... (بمصطلحات مزهرة : |
Çiftlerin arzuları konusunda fikirlerini nasıl değiştirebilecekleri ve en nihayetinde birbirlerine yeniden nasıl odaklanacakları oldukça bilimsel terimlerle açıklandı. | Open Subtitles | آه، إنّها تشرح، بمصطلحات علمية بحتة، في الواقع كيف يُمكن لتبادل الأزواج أنْ يساعد الأزواج... |
Deneklerimizin her biri, oldukça benzer terimlerle, bu yeri tanımlıyorlar. | Open Subtitles | Our subjects each describe,مواضيعنا كلها تصف بمصطلحات مماثلة جداً هذا المكان. |
Tıp kitaplarındaki terimlerle değil. | Open Subtitles | وليس بمصطلحات طبية مدرسية |
(Gülüyor) Yani TED konuşması çok basit terimlerle açıklıyordu, pilot şehrin ıssız bir alanla başlayarak, orada geçerli olacak kuralları belirten bir tüzük ve sonra insanların oradaki kurallar altında yaşayıp, yaşamama tercihini yapmaları için bir şans sunduğunuz bir yer olduğunu. | TED | "ضحك" اذا تيد توك عرض بمصطلحات بسيطة جدا, مدينة الامتياز هي مكان حيث تبدا بارض غير مأهولة, امتياز يحدد القواعد التي سيتم اتباعها في ذلك المكان ومن ثم فرصة للناس للاختيار, ان يذهبو ويعيشو تحت تلك الشروط او لا. |