Şirine aptaldı, sadece görüntüsüne bakan sığ bir Şirin'di. | Open Subtitles | كانت السنفورة غبيّة ، وسطحيّة التي كانت تهتمّ بمظهرها فحسب |
Sadece görüntüsüne değil, biliyorsun o çok güzel görünüyor. | Open Subtitles | ليس بمظهرها فحسب ، أعني ... أنها جميلة فعلاً ، لكن |
Bütün elbiselerini atıp, makyaj yapmayı bıraktı görünüşüyle hiç ilgilenmiyordu. | Open Subtitles | وتوقفت عن استخدام المكياج، أو الإهتمام بمظهرها. |
Başarılarıyla ünlenmeli, görünüşüyle değil. | Open Subtitles | سوف تكون مشهورة بإنجازاتها لا بمظهرها |
Görünüşe göre görünüşüne çok dikkat ediyormuş. | Open Subtitles | يبدو أنها بذلت الكثير من الإهتمام بمظهرها. |
Öncelikle, dış görünüşünden memnun olmayan bir kadın, kadın sayılmaz. | Open Subtitles | في الاساس المرأه الغير سعيده التي لاتهتم بمظهرها لاتحتسب كمرأه |
O zaman görünüşüyle ilgili bir şey. | Open Subtitles | إذن... -فالأمر له علاقة بمظهرها |
Bu kız belli ki görünüşüne özen gösteriyormuş. | Open Subtitles | هذه الفتاة من الواضح انها تهتم بمظهرها |
Hepimiz şunu söyleyebiliriz ki Bayan Stepanova oldukça çekici bir kadın. Ama sakın görünüşüne aldanmayın. | Open Subtitles | لا ننكر شكل (ستبنوفا) الهاديء ولكن لا تنخدعون بمظهرها الخادع |
Öncelikle, dış görünüşünden memnun olmayan bir kadın, kadın sayılmaz. | Open Subtitles | في الاساس المرأه الغير سعيده التي لاتهتم بمظهرها لاتحتسب كمرأه |