midesinde sosisli sandviç, yüksek dozda eroin ve çamaşır detejanlarında bulunan zehirli kimyasal maddelerden barındıran kolera virüsüne rastlandı. | Open Subtitles | كان بمعدته شطيرة مقانق جرعة كبيرة من الهيروين وآثار لإنفعالات |
Aslına bakarsan, midesinde çok az yiyecek vardı. | Open Subtitles | في الحقيقة كان هناك طعام قليل جداً بمعدته |
Ayı Winnie göbüşüyle ilgilenir | Open Subtitles | دب البوو دائماً يهتم بمعدته |
Ayı Winnie göbüşüyle ilgilenir | Open Subtitles | دب البوو دائماً يهتم بمعدته |
Kalbi midesine bağlı, işte o kadar | Open Subtitles | ، قلبه متعلق بمعدته هذا كل ما فى الامر |
Midesinden olsa gerek..kan öksürdü ve sonra böyle yattı | Open Subtitles | ماذا به؟ كان ممسكا بمعدته في البداية وعندما كّح هذا الدم من فمه بقى هكذا منذ دقائق |
Neyse, ertesi gün Buster 35 doları bozuk beşlikler halinde sıçtı. | Open Subtitles | أفرغ (باستر) ما بمعدته و كانوا 35 دولار بالقروش |
Salaklaşma. midesinde kelepçe taktırdı. | Open Subtitles | لا تتغابى، لقد أجرى عملية بمعدته |
Hayır, midesinde çay ve bal izlerine rastladım ve bir de boğaz pastilinin kalıntılarına. | Open Subtitles | كلاّ، وجدت آثار لشاي وعسل بمعدته... |
Sadece kuyumcunun onları midesinde saklamaya çalıştığını. | Open Subtitles | -أن الصائغ حاول تخبئتها بمعدته فحسب |
McKeen'in midesinde bir silah yarası var. | Open Subtitles | (ماكين) لديه جرح طلقه ناري بمعدته. |
Ayı Winnie göbüşüyle ilgilenir | Open Subtitles | دب البوو دائماً يهتم بمعدته |
Ayı Winnie göbüşüyle ilgilenir | Open Subtitles | دب البوو دائماً يهتم بمعدته |
Ellerimi çocuğun midesine dikmedikçe kapatamazsın. | Open Subtitles | فقط إن أخطت يدي بمعدته |
Midesinden. | Open Subtitles | بمعدته |
Neyse, ertesi gün Buster 35 doları bozuk beşlikler halinde sıçtı. | Open Subtitles | أفرغ (باستر) ما بمعدته و كانوا 35 دولار بالقروش |