Diğer bir deyişle; her durumda, ikilem oluşturmayacak tarzda bir çözüme varırsınız. | Open Subtitles | بمعنى آخر ، سوف تحصل على حل لا يؤدي إلى تناقض أبداً |
Diğer bir deyişle, ilk insanlar ölü hayvanları yiyiyordu. Tartışma yok, bu bir gerçek. Tek sorun şu ki, | TED | بمعنى آخر .. كان الانسان الاول ياكل اللحوم .. والحيوانات وهذا امرٌ حقيقي لا جدل فيه ولكن المشكلة .. هي |
". Diğer bir deyişle; "İsa'nın yaptığını yapabilirim. | TED | بمعنى آخر بإمكاني أن أقوم بما قام به اليسوع |
başka bir deyişle, biri bana dokunursa örneğin elime, beynimin duyusal bölgesinde somatosensor korteksteki nöron uyarılır. | TED | بمعنى آخر عندما يقوم أحدهم بلمس .. يدي , فان الاعصاب في القشرة العصبية في المنطقة الحسية في الدماغ تنشط |
Bir başka deyişle, öğrencileri başlarını açmaya zorlarlardı. | TED | اي بمعنى آخر .. كانت تجبر الطالبات على نزع الحجاب |
Bir diğer deyişle, bu veriler bu organizmaları evcilleştirebileceğimizi gösteriyor. | TED | بمعنى آخر, هذا يوضح أننا نستطيع أن نستأنس تلك الكائنات. |
Diğer bir deyişle, burada hiç sorumluluğum yok yani. | Open Subtitles | بمعنى آخر ليست لدي أي مسئولية على الإطلاق |
Diğer bir deyişle, hayatım boyunca bu anı bekledim. | Open Subtitles | بمعنى آخر ، لقد انتظرت هذة اللحظة طوال حياتى |
Diğer bir deyişle, bu dört büyük gezegen aynı tarihte Güneş'in aynı tarafında ve aynı genel pozisyonda oluyordu. | Open Subtitles | بمعنى آخر أن تلك الكواكب الأربعة الكبيرة كـانت عـلى نفـس الـجــانب مـن الشـمـس وفي نفس الموقع الرئيسى في نفس الوقت |
Diğer bir deyişle herkes Uyanmış Olan'la savaş tecrübesi edindi. | Open Subtitles | بمعنى آخر , كل شخص الآن يملك تجربة في قتال الكائنات المستيقظة |
Diğer bir deyişle, bu örgüte bir ceset olarak dönmenin benim için daha makul olacağı anlamına mı geliyor? | Open Subtitles | بمعنى آخر انك تريدين الرجوع للمنظمة جثة هامدة ؟ |
Diğer bir deyişle, şu anki gücümüz koşulsuz ani teslim oluşumuzun sonucudur. | Open Subtitles | بمعنى آخر, السلام الذي نعيشه الآن هو نتيجة استسلام غير مشروط |
Diğer bir deyişle, önümüzdeki üç ay bitmeden kitabı teslim et. | Open Subtitles | بمعنى آخر سلمهم الكتاب، قبلإنتهاءالثلاثةأشهرالقادمة.. |
Diğer bir deyişle bu 4 ışık yılı uzaklıkta ve 3 yıllık bir sürededir. | Open Subtitles | بمعنى آخر ، قد يبلُغ ذلك 4 سنوات ضوئيّة للمسافة و 3 سنوات فقط للزمان |
başka bir deyişle, siz ve diğer insanlar arasındaki bariyeri yok ettiniz. | TED | أي بمعنى آخر لقد قمت بإزالة الحاجز بينك وبين الأفراد الآخرين |
başka bir deyişle, hiç bağırsak deşme işlemi yapılmaz ve işin doğrusu, kişi bazı durumlarda kısa bir kılıç değil sadece açılıp kapanır bir yelpaze tutar. | Open Subtitles | بمعنى آخر لا يوجد شق للبطن على الإطلاق وفى الواقع أحياناً لا يوضع على الحامل سيف قصير بل مذراة مطوية |
başka bir deyişle... bu boktan bir sandviç, ve hepimiz bir ısırık almak zorundayız. | Open Subtitles | بمعنى آخر إن المَوْقِفَ حَرِجٌ و خطيرٌ للغاية و هذا يعني أننا جميعاً في هذا الوحل |
Bir başka deyişle, hamurun kişiliği ve karakteri fırıncının uzun uzun bakışları altında gelişiyor. | TED | بمعنى آخر .. ان الشخصية والقوام ينموان في العجينة تحت اشراف الخباز بنفسه |
Yargıç 6 gün önce diyor, Bir başka deyişle geçen cumartesi. | Open Subtitles | متى حدث ذلك ؟ الطبيب الشرعي يقول أنه منذ 6 أيام بمعنى آخر فقد حدث يوم السبت |
Bir başka deyişle, cinayetin 1:15'ten önce olduğuna inanmam gerekiyordu, çünkü o anda sizlerin başka şey yaptığınıza dair tartışmasız kanıtlarınız vardı. | Open Subtitles | بمعنى آخر أننى كنت مدفوعا إلى نظرية أن القتل قد حدث قبل الساعه الواحده و الربع |
Yani Bir diğer deyişle, kendi kendimi yakalattım öyle mi? | Open Subtitles | اذن, بمعنى آخر ,اننى خططت للأستباه بنفسى ؟ |
Kısacası bizim yardımımız olmaksızın sınav alanını bulmak neredeyse imkânsızdır. | Open Subtitles | بمعنى آخر يستحيل الوصول إلى موقع الاختبار بدون مساعدة المُردشين. |
Bir bakıma onun midesinde hapsolmuştur... fakat aynı zamanda, Zeus onun zekâsını özümsemiştir. | Open Subtitles | بمعنى آخر أضحت حبيسة معدته لكنه أيضا بات يقدر هذه القدرات العقلية العظيمة |
Tekrar söylemekte fayda var; bu da optik bir oyun değildir. Ne görüyorsanız o. Diğer bir ifade ile, kamera hilesi yok. Bu algısal bir yanılma. | TED | مجدداً هذه ليست خدعة بصرية. هذا ما سوف تراه . بمعنى آخر أنها ليست مقاطع كاميرا إنها خدعة إدراك حسي |