ويكيبيديا

    "بمفردها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yalnız
        
    • tek başına
        
    • kendi başına
        
    • kendine
        
    • rahat
        
    • yanlız
        
    • yalnızdı
        
    • yapayalnız
        
    • kendiliğinden
        
    • kendisi
        
    • bir başına
        
    • tek başlarına
        
    İlk kez tanıştığın bir kız, yalnız başına, evine geliyor. Open Subtitles المرة الأولى التى تقابل فتاه جاءت إلي بيتك الفارغ بمفردها
    Bir zamanlar, korkunç bir mağarada yalnız başına yaşayan bir kız vardı evinden çok uzaktaydı ve bu onu çok üzüyordu. Open Subtitles فى زمن من الأزمان , كان هناك فتاه عاشت بمفردها فى كهف مرعب بعيداً عن منزلها من ما جعل قلبها يؤلمها
    Neden... ..senin gibi bir kız burada yalnız başına oturuyor? Open Subtitles لذا ماذا تفعل فتاه مثلكِ هنا تجلس هنا بمفردها ؟
    Genç bir hanımı arıyorum, sanırım tek başına pencere kenarında oturuyor. Open Subtitles أنا ابحث عن سيدة شابة. اعتقد انها لتجلس بمفردها عند النافذة
    Piliç, bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. Open Subtitles لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة
    Neden kendi başına gitti ki sanki? Open Subtitles لماذا كان عليها أن تذهب بمفردها ؟ هذا كان غبياً للغايه
    - Bu bir tuzak olmalı. - Beni yalnız bırakın. Open Subtitles انه فخ لك, انت تعلم ذلك لن ادعها تموت بمفردها
    Affedersiniz, kızlar, bir saniye. Emma ile yalnız konuşmak istiyorum. Open Subtitles من فضلكم يا فتيات أنا أريد التحدث مع ايما بمفردها
    Bu kadın yalnız da çalışıyor olabilir, yabancı bir istihbarat örgütüyle de. Open Subtitles ربما تعمل هذه المرأة بمفردها أو أنها تعمل لصالح جهاز استخبارات أجنبي
    Evet, bir çok başarıyı elde edildi çünkü o yalnız değildi. TED حسنا لقد حقق الكثير لأنها لم تكن بمفردها.
    Leslie'yi yalnız bıraktığım zaman elinde bir silah varsa daima daha güvenli hissederim. Open Subtitles عندما اترك ليزلى بمفردها دائما اشعر بالأمان اكثر لو تركت عندها سلاحا تحت يدها
    Ben de Ann'e uğrayıp neden yalnız yaşadığı öğrenmeye karar verdim. Open Subtitles لذا قررت الأتصال ب آن لأعرف لماذا تعيش بمفردها
    Her zaman yalnız gezerdi. Open Subtitles الآن فقط راودتنى الفكرة, انها كانت دائما بمفردها
    - kendisi ve karısı yalnız yaşıyorlar. Open Subtitles نعم؟ أطفاله متزوجون، وزوجته تعيش بمفردها
    - Evet, efendim. Ona katılmak ister misiniz? - Hayır, yalnız yemeği tercih ediyor. Open Subtitles نعم ، هل ترغب فى الأنضمام إليها لا ، أظن إنها تفضل العشاء بمفردها
    Piliç bütün o mal ile tek başına ortalıkta dolanmak istemiyordu. Open Subtitles لم تكن تريد التجول بمفردها مع كل تلك الكمية من البضاعة
    Senin gibi hoş bir bayan burada tek başına olmamalı. Open Subtitles سيده جميلة مثلك لا يجب أن تتواجد فى الخارج بمفردها.
    Evden işe gidip gelebilir, ama tek başına yaşamakta ısrar ediyor. Open Subtitles يمكنها أن تذهب للعمل من البيت ولكنها تصر على العيش بمفردها
    Her gün okuldan eve tek başına dönmesine sebep oluyorsun. Open Subtitles تدعها تسير إلى البيت عائدة من المدرسة كل يوم بمفردها
    ...tek bir kovan, kendi başına, hiçliğin orta yerinde boş olması gereken bir gezegenin yörüngesinde. Open Subtitles سفينة أم واحدة ، بمفردها فى لا مكان تدور حول كوكب يفترض أنه غير مأهول
    - Ama oraya gidip kendi kendine keşfe çıkması için kesinlikle yeterli değildi. Open Subtitles و لكنها لم تكن كافية حتماً بالنسبة لها حتى تذهب لاكتشاف الكهوف بمفردها
    Ben kazanırsam, O'nu rahat bırakacaksın ve adamlarından koruyacaksın. - Kabul. Open Subtitles أن ربحت ستتركها بمفردها وتحميها من رجالك.
    Annem erken kalkar, ve orada yanlız yaşar. Open Subtitles والدتي استيقظت مبكراً وكانت بمفردها
    Aman Tanrım, Lily ormanda yalnızdı ve Amber şu an onunla birlikte. Open Subtitles بحق المسيح ليلي كانت بمفردها فى الغابه هل هى ممسوسه الأن ؟
    Ufak bir oda var ama, yapayalnız olur orada. Open Subtitles يوجد غرفة صغيرة بالخلف, ولكنها ستكون بمفردها بها تماما
    Bu hatalı mahkumiyet çalışmalarının bütününden herhangi bir şey öğrendi isem, o da adalet kendiliğinden olmadığıdır. TED إذا كان هناك أي شيء تعلمناه، أي شيء تعلمته أنا، خلال عملي في وحدة مراجعة الإدانة، فهو أن العدالة لا تحدث بمفردها.
    Arabaya gitmek istediğiniz yeri söyleyin, tuşa basın ve o sizi kendisi götürecektir. TED تُخبر السيارة بوجهتك، تضغطُ على زر وتأخذك السيارة من النقطة آ الى النقطة ب بمفردها.
    Tam şu anda bir başına şehrin çocukları için dandikte olsa bir konser düzenlemeye çabalıyor. Open Subtitles الآن هي بمفردها تجهز حفله لاطفال المدينه
    Bekâr kadınların en büyük derdinin evde tek başlarına boğulup ölmek olduğunu sanırdım. Open Subtitles أعتقد أن أكبر قلق لإمرأة عزباء هو الإختناق حتى الموت بمفردها في شقتها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد