| Ben bir liderim, o yüzden tek başıma hiçbir şey yapamayacağımı biliyorum. | TED | أنا القائدة، لذلك أنا واعية بعدم قدرتي على تسيير كل شيء بمفردي. |
| Ben rahatım zaten. Geçen hafta postallarımı kendi başıma giyip bağladım. | Open Subtitles | انا اسيطر علي الامور فقد عقدت رباط حذائي بمفردي الاسبوع الماضي |
| Adam bulabilmek için markete tek başıma gelsem fazla "sürtük" gibi görünürdüm. | Open Subtitles | ويبدو أيضا عاهرة , إذا جئت لمتجر البقاله للحصول علي رجل بمفردي |
| Herhangi bir şey bulamadığımdan kendim bir şeyler yapmaya karar verdim. | TED | وبما أنني لم أجد شيئا. فقد قررت أن أصنع شيء بمفردي. |
| Ve aslında kendim ne başarırsam başarayım, bu farkındalığı yaratamazdım. | TED | وفي الواقع لا يمكنني رفع مستوى الوعي بمفردي, مهما تكن انجازاتي |
| - Evet, zaten o yüzden dışarı çıkıp beni rahat bırakmanızı istiyorum. | Open Subtitles | أجل، ولهذا أريدكَ أن تخرج وتتركني بمفردي |
| Tabi ki, yalnızım. Yoksa yanıma yaklaşamazsın. | Open Subtitles | بالتأكيد انا بمفردي كما لو انك لم تقترب مني |
| Tek başıma gitmek istemiyorum. Hem bu zaten senin fikrindi. | Open Subtitles | لا أستطيع الذهاب بمفردي , لقد كانت فكرتك بالمقام الأول |
| O adam arabama bindiğinden beri, tek başıma araba kullanmaya korkuyorum. | Open Subtitles | منذ تسلّل ذلك الرجل إلى سيارتي أصبحتُ أخاف من القيادة بمفردي |
| Evet. O gitti, ben kaldım. Tek başıma devam ediyorum. | Open Subtitles | أجل ، والآن وقد ذهب فأنا هنا ، أسير بمفردي |
| Hayır. Sanırım bu, o tek başıma yapmam gereken şeylerden bir tanesi. | Open Subtitles | لا, أعتقد أن هذا أحد الأشياء التي يجب أن أقوم بها بمفردي |
| Yalnız başıma uçmaktan babam sağ tarafımda otursa bile korkardım. | Open Subtitles | كنت اخاف التحليق بها بمفردي حتى عندما كان يجلس بجانبي |
| Ama aslında iyiyim. Bir süreliğine kendi başıma olmak harika olacak. | Open Subtitles | ولكني في الواقع على مايرام سيكون رائعاً أن أكون بمفردي لفتره |
| Oregon'da doğduğum yerden kaçmak için buraya kendim geldim. | Open Subtitles | أتيت الى هنا بمفردي لأهرب من موطني في اوريجون |
| Sanırım Melanie Daniels ile kendim baş edebilirim. | Open Subtitles | اعتقد انني استطيع تدبر امر ميلاني دانيالز بمفردي |
| Çok nazik davrandınız. kendim gidebilirim. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | كان هذا لطفاً منك أستطيع الذهاب بمفردي.شكراً لك |
| - ...bunun imkânı... - Evet edeceğim. Beni rahat bırak lütfen! | Open Subtitles | بلى، سأقوم بذلك، هلا تركتيني بمفردي الآن، أنا بحاجة للتبوّل؟ |
| Evet şimdilik yalnızım ama biriyle buluşmam olacak. | Open Subtitles | حسناً، بمفردي حتى الأن، لكن لاحقاً، لدي موعداً |
| Ben sadece bir günü kendime ayırmak istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | علاقتنا تسير على ما يرام، أريد 24 ساعة فقط بمفردي. |
| tek başına uçmanın güzel yanı, kimse başımda dırdır etmeyecek. | Open Subtitles | أخبار سارة عن التحليق بمفردي.. لن يصدر أحد أي ضجيج. |
| Orada yalnızdım ama birisinin ruhu yanımdaydı. | Open Subtitles | كنت بمفردي هناك، ولكن كان يرافقني شخص آخر بروحه. |
| Bana anlatma, yanlız olmaya bayılıyorum.Ben, en iyi bağımlısıyım bunun. | Open Subtitles | حدثيني عن هذا. أحب أن أكون بمفردي. إني أفضل ذلك. |
| - Önceliği hep kendisine veriyor. - Ama ben kendi başımayım. | Open Subtitles | هو دائما يضع نفسه أولاً - ولكن أنا حر بمفردي - |
| Tanrı'ya şükür buradasın. Yalnızken, zamanımı çok boşa harcadım. | Open Subtitles | الحمد للرب أنّكِ هنا فهذا مضيعة لي بمفردي |