Bir kaynağımdan aldığım habere göre, Başkan Yardımcısı sırf kendisine güldü diye bir gizli servis ajanını işten kovmuş. | Open Subtitles | مصدري أخبرُني تغيير مكان وكيل جهازِ الامن الخاص بنائب الرئيس لمجرد انه يبتسم لها |
Önce Başkan Yardımcısı hakkındaki haberleri engelle. | Open Subtitles | أولاً، أوقفوا جميع المقالات المُتعلقة بنائب الرئيس |
Huzurlarınızda Başkan Yardımcısı Selina Meyer. | Open Subtitles | رجاءً رحبوا بنائب الرئيس سيلينا ماير |
Ona başkan olduğumda başkan yardımcılığı vaat ettim. | Open Subtitles | وعدته بنائب الرئيس عندما أصبح الرئيس. |
Pekala, ana fikir şu ki, 2000 yılında Cheney, Bush'un başkan yardımcılığı arama komitesinin başkanıydı. | Open Subtitles | حسناً ، الهدف مما أقول هو أنه في عام 2000 تشيني) كان رئيس لجنة البحث) (الخاصة بنائب الرئيس (بوش |
Huzurlarınızda Başkan Yardımcısı Selina Meyer. | Open Subtitles | رجاءً رحبوا بنائب الرئيس سيلينا ماير |
Ben de Başkan Yardımcısı ile ilgili olduğunu düşünüyorum | Open Subtitles | أعتقد أن الأمر متعلق بنائب الرئيس أيضاً |
Başkan Yardımcısı'nın suikaste uğradığını duydunuz mu hiç? | Open Subtitles | سمعت بنائب الرئيس يتم أغتياله |
- Başkan Yardımcısı'na güvenmiyor musun? | Open Subtitles | أنت لاتثق بنائب الرئيس |
Bana Başkan Yardımcısı'nı bağlayın. | Open Subtitles | اتصل بنائب الرئيس |
Elinde, Başkan Yardımcısı Danbury hakkında hassas bilgiler olduğunu söyledi. | Open Subtitles | وقال أنه لديه معلومات حساسه تـتعلق بنائب (الرئيس (دانبري |
Beni Başkan Yardımcısı'na bağla. | Open Subtitles | صليني بنائب الرئيس. |
Başkan Yardımcısı ile kilisede buluştun... | Open Subtitles | إلتقيت بنائب الرئيس في كنيسة، |