Bir kız... 3 eyaleti, kafasını şapka olarak kullanarak geçtim. | Open Subtitles | ..بنت واحدة قُدت السيارة خلال ثلاث مدن مُرتدى رأسها كقبعة |
Bak, ben birine gerçekten aşık oldum ve tek Bir kız var hayatımda. | Open Subtitles | ترى، أعجبت بشخص ما حقا، وهو فقط بنت واحدة. |
Bir kız öyle çirkin ki, onu Fantezi-Korku bölümüne canlı reklam niyetine yerleştirdiler! | Open Subtitles | بنت واحدة قبيحةُ جداً يَضِعونَها في قسمِ الخيالَ المرعب مثل إعلان إنساني |
Patronumun bir çok elması var, ama tek bir kızı var. | Open Subtitles | السيد عنده الكثير من الماس، لكن فقط بنت واحدة. |
"Kurban, Doug Reardon, evli ve bir kızı var." | Open Subtitles | الضحية " دوج ريردون " كان متزوجا و لديه بنت واحدة |
- Ve Bir kız şu an ortada yok. - Kaçırıldı. | Open Subtitles | و بنت واحدة هى التى إختطفت مختطفة |
Bir kız, 20 erkekten daha değerlidir. | Open Subtitles | بنت واحدة تساوي أكثر من 20 ولد |
Bir kız 20 erkekten daha değerli. | Open Subtitles | بنت واحدة تساوي أكثر من 20 ولد |
Bir kız diğerine karşı bir şeyler söyler. | Open Subtitles | كلمة بنت واحدة امام الاخرين |
Bir oğlan, Bir kız. | Open Subtitles | ولد واحد، بنت واحدة. |
Onu suçlayabileceğiniz tek şey Bir kız ile mesajlaşmasıdır. | Open Subtitles | إنّ الشيءَ الوحيدَ هو مذنب ب حكمُ سيئُ. هو بنت texted a... بنت واحدة. |
Sanırım bir kızı vardı. Evet Santa Fe'de bir kızı varmış. | Open Subtitles | - نعم، بنت واحدة في Santa Fe. |