Burda oturuyor ve aynı şeyi düşünüyordum hayalet sürücü hakkında. | Open Subtitles | لقد كنت أجلس هنا أفكر بنفس الشئ عن سائقك الشبح |
aynı şeyi yapmak için Reace'in burda olmaması yazık. | Open Subtitles | ومن المؤسف ان ريس ليس موجودا هنا الان ليقوم بنفس الشئ |
Kadın ve bebekleri öldürmekten suçlu olduğunu söylediler. aynı şeyi yapan tam olarak kaç bomba attı dersin? | Open Subtitles | يقولون أنه مٌذنب بقتل النساء والأطفال ولكن، كم قنبلة اُلقيت تقوم بنفس الشئ ؟ |
Cape'de hissedilenin aynısını hissediyor. | Open Subtitles | انها تشعر بنفس الشئ الذى حدث المرة السابقة |
Daha iyi hissetmeni sağlayacaksa şunu söyleyeyim eminim o da aynı şeyleri hissediyordur. | Open Subtitles | إذا كان هذا سيشعرك بأى تحسن أنا متأكدة أنها تشعر بالضبط بنفس الشئ |
Hepsi aynı şeyi söylüyor. | Open Subtitles | أنهم يخبروننا بنفس الشئ بأنهم أستيقظوا فى بدروم0000 |
İkimiz de aynı şeyi istiyoruz. Bu yüzden birlik olmalıyız. | Open Subtitles | كلانا يرغب بنفس الشئ لذا دعنا نتعاون سويا |
Evet biz de tam olarak aynı şeyi düşünüyoruz. | Open Subtitles | حسناً , إننا نفكر بنفس الشئ , في الحقيقة |
aynı şeyi umursadığınız için birbirinize kenetlendiğiniz zamanları... | Open Subtitles | حين يكون جميعكم مجتمعون سوية لأنك اهتممت بنفس الشئ |
Onun da aynı şeyi düşündüğüne dair her şey üzerine bahse girerdim, ama düşünmüyormuş. | Open Subtitles | كنت سأراهن بالمال بأنه ظن بنفس الشئ أيضاً, لكنه لم يفعل. |
- İşte. Hank de aynı şeyi yaşıyordur. | Open Subtitles | اذاً, من المتوقع بان هانك يمر بنفس بنفس الشئ |
Çünkü Tony aynı şeyi ona da yaptı ve üç ay ders çalıştı. | Open Subtitles | هذا بسبب أنه قام بنفس الشئ لها, وقد ذاكرت لمده ثلاثه أشهر |
Hayır ama demek istediğim, aynı şeyi yaşayan bir denizci arkadaşım var. | Open Subtitles | و فظيع أجل,لا أنا أعنى لدى صديقه جنديه فى البحريه تمر بنفس الشئ |
- Sanırım Şef de aynı şeyi düşünmüş. - Evet. | Open Subtitles | اعتقد انه الكابتن هوانج فكر بنفس الشئ اجل |
Güven bana, ben de aynı şeyi yapmasını sağlamaya çalışıyordum ve seninle aynı soruları soruyorum. | Open Subtitles | ثقي بي، كنت أحاول أن أجعلها تقوم بنفس الشئ وأنا أطرح نفس الأسئلة التي تقومين بطرحها |
Seni suçlamıyorum. aynı şeyi hissederdim. | Open Subtitles | لا الومك ، كنت سأشعر بنفس الشئ |
Taa ki başka bir psikopat aynı şeyi yapana kadar. | Open Subtitles | ما لم يوجد مختل عقلى اخر يقوم بنفس الشئ |
Şu an senin yüzün benimki gibi kanıyor olsa yine aynısını yapardım. | Open Subtitles | وكنت سأقوم بنفس الشئ الآن اذا كان وجهك ينزف مثلي |
Hastanede bana da aynısını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أخبرتني بنفس الشئ في المستشفى |
Senin yaşındayken kendi Üstadımla birlikte aynı şeyleri yaşadım. | Open Subtitles | لقد مررت بنفس الشئ عندما كنت بعمرك مع مُعلمى |
Çalarken kendimi hüzünlü hissedebilirim, ya da mutlu, ya da coşkulu, ya da kızgın ama bu illa ki sizin de benimle aynı şeyleri hissetmenizi istediğim anlamına gelmez. | TED | ربما أشعر بالحزن، أو السعادة، أو الإبتهاج، أو الغضب عندما ألعب قطعة موسيقية محددة، لكني ليس بالضرورة أريدك أن تشعر بنفس الشئ بالضبط. |
Jack, biz de aynı şekilde uçuş yapmıştık hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر حين اعتدنا السفر مرتين أو ثلاث أو أربع مرات في اليوم للقيام بنفس الشئ ؟ |