Söylediğim gibi sana iyi niyetle gelmiştik. | Open Subtitles | كما كنتُ أقول .. لقد أتينا إليك بنوايا حسنة وأنت قلتَ أنك غير متاح |
Sen iyi niyetle bir işe başladın ama her şey için geç olana kadar işler hep kötüye gitti. | Open Subtitles | بنوايا حسنة ولكن الأمر بدء يسوء أكثر وأكثر حتى فات الأوان |
Ryan, burada işe başladığımda gerçekten iyi niyetle başlamıştım. | Open Subtitles | أتعلم " رايان " عندما بدأت هنا لقد بدأت حقاً بنوايا حسنة |
Bunlar iyi niyetli harika insanlar, ve de oldukça tecrübeliler, fakat yine de öngörülebilir ve tahmin edilebilir bir şekilde sürekli hata yapıyorlardı. | TED | هنا حيث الناس الرائعون بنوايا حسنة وخبرة كبيرة، ومع ذلك كانوا يفعلون أشياء خاطئة طوال الوقت كما أتوقع. |
İyi niyetli biri gelir ve sorun etmediğini söyler bilgilidir ve büyük sürpriz değildir. | Open Subtitles | شاب بنوايا حسنة جداً يقول أنه متفهم كلياً للوضع، ومثقف جداً، والمفاجئة الكبرى أنه ليس كذلك. |
Bu operasyona iyi niyetle destek verdik. | Open Subtitles | رعينا هذه العمليّة بنوايا حسنة |
Bu operasyona iyi niyetle destek verdik. | Open Subtitles | رعينا هذه العمليّة بنوايا حسنة |
İyi niyetli bir kötü adam. | Open Subtitles | رجل سئ بنوايا حسنة أنا أصدقك |