Bu gördüğünüz küçük alanda, Şu anda üzerinde olduğum yerde 200-300 m lik alanda tam 875.000 ceset yatıyor. | Open Subtitles | فى هذة المنطقة الصغيرة التى أقف بها الآن 200 فى 300 متراً هنا يّرقدْ حوالى 875 ألف جسداً مدفوناً |
Kaçmaya çalıştım, çünkü Şu anda bulunduğum bu ölüm yoluna girmek istemedim. | Open Subtitles | حاولت الهرب لمنع نفسي من القدوم لهذه المسرحية التي أنا بها الآن |
- Boşver Onu şimdi. Yat hadi. | Open Subtitles | حسنا , لا تشغل بالك بها الآن فقط إرقد مكانك |
O tünelleri haftalardır arıyoruz. Onu şimdi bulacağınızdan emin misiniz? | Open Subtitles | -لقد مشّطنا هذه الأنفاق لأسابيع أتعتقد حقًا أنّك ستجده بها الآن ؟ |
şimdi onu nasıl anlata anlata bitiremediğini duysa koltukları kabarırdı. | Open Subtitles | كان بالتأكيد سيشعر بالإطراء إذا سمع الطريقة التى تتحدث عنه بها الآن |
- Mesajı aldı diye umuyorum. - Ona şimdi söyleyebilirsin. | Open Subtitles | آمل أن تكون قد فهمت الرسالة - يمكنك إخبارها بها الآن - |
Eğer Onu hemen ararsan oyunu iyi oynamadığın için sana kızardı. | Open Subtitles | ،إذا إتصلت بها الآن ستغضب بأنّك لا تنساق مع الّلــــعبةِ |
Yine, günün bu saatlerinde, şu an gittiğim hızın aynısı ile. | Open Subtitles | في ذات الوقت من اليوم، بذات السرعة التي أقود بها الآن |
Eminim Şu anda ilgilenmeniz gereken çok fazla şey vardır. | Open Subtitles | ولكني أثق أن لديك الكثير من الأمور لتعتني بها الآن |
Şu anda araçlarımızla yaptığımız şeyleri birkaç yıl önce yapacak olsaydık tuhaf ve rahatsız edici bulurduk, ama kısa sürede alıştık ve artık yaptığımız şey bu. | TED | بعض الأشياء التي نقوم بها الآن بأجهزتا هي أشياء، قبل سنوات فقط، كنا لنجدها غريبة أو مزعجة، ولكنها سرعان ما اصبحت مألوفة، فقط كيف ننجز الأمور. |
Adi genç serserilerin saldırısına uğradık Şu anda bulunduğunuz bu odada. | Open Subtitles | لقد هاجمتنا عصابة من المجرمين الشرسين في هذه الغرفة التي نجلس بها الآن |
Onu şimdi seviyorsun ama kimse yarın onun kızılcıklı olup olmayacağını söyleyemez. | Open Subtitles | انت معجب بها الآن لكن من يدري انها لن تكون علبة الحبوب [فرانكن بالتوت]غداً؟ |
- Onu şimdi düşünüyorum işte! | Open Subtitles | إني أفكر بها الآن |
Dinle.Onu şimdi arayacağım. | Open Subtitles | اسمع سأتصل بها الآن |
Bayan Winston benim annemdi, ve şimdi onu düşünmek istemiyorum. | Open Subtitles | سيده ينستون هي أمي , وأنا لا أريد أن افكر بها الآن. |
şimdi onu düşündüğümde, bir rüyanın gerçekleştiği an aklıma geliyor. | Open Subtitles | عندما أفكر بها الآن , أفكر بذلك الوقت عندما أصبح الحلم حقيقه |
Sakıncası yoksa şimdi onu aramak istiyorum. | Open Subtitles | وأود أن أتصل بها الآن إن كنتما لا تمانعان. |
Hayatım, böyle görünmemeli. Onu hemen arıyorum. | Open Subtitles | هذا لا يجب أن يبدو كذلك سأتصل بها الآن |
Tamam o zaman Onu hemen aşağı at. | Open Subtitles | حسناً، إذن أقفز بها الآن |
şu an onun en büyük sorunu hiç yardımcı olamaması. | Open Subtitles | أكبر ماهو خطأ بها الآن هو كيف أنها غير مساعدة |
Belki şu an söylediğim kelimelerde bile bunu duyabilirsiniz. | TED | ربما يمكن سماع ذلك في الكلمات التي أنطق بها الآن. |