Ona gerçekten özen gösterdim. Hep üzerimde taşıdım. | Open Subtitles | انا اهتم بها حقاً, ودائماً ارتديها |
Biliyor musun, ben Ona gerçekten bakabilirim. | Open Subtitles | أستطيع الأعتناء بها حقاً كما تعلم |
Ona gerçekten yakın olduğum hissi veriyor. | Open Subtitles | هذا يشعرني بها حقاً ، أتعلَم؟ |
Ondan ayrılmak istemiyorum. Ondan gerçekten hoşlanıyorum. | Open Subtitles | لاأريد أن أفسخ علاقتي بها أنا معجب بها حقاً |
Ya da ben Ondan gerçekten hoşlanmışımdır, ama o beni sevmediği için, sinema biletlerine 90$ harcadıktan sonra elime geçen tek şey alna bir öpücük olmuştur. | Open Subtitles | او ربما انني اعجبت بها حقاً لكن هية لم تشعر اتجاهي بنفس الشعور ولقد حصلت على قبلة على الجبهة بعد ان صرفت 90 دولار"نتنة"على تذاكر السينما |
Sanırım Ondan gerçekten hoşlanıyorum. Bilmiyorum. | Open Subtitles | أعتقد انني معجب بها حقاً لا أعلم |
Çünkü Ona gerçekten güvenmiyorum. | Open Subtitles | لأنني لا أثق بها حقاً |
Ve Ondan gerçekten hoşlanıyorum. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | وأعرف أنني معجب بها حقاً |
Ondan gerçekten hoşlanıyor olmalısın. | Open Subtitles | لا بد أنك معجب بها حقاً. |
Sanırım Ondan gerçekten hoşlanıyor. Ne yapacaksın? | Open Subtitles | يبدو أنه معجب بها حقاً |
Ondan gerçekten hoşlanmıştım. | Open Subtitles | أنا أعجبت بها حقاً |
Ondan gerçekten hoşlanmıştım. | Open Subtitles | و لكنني أعجبت بها حقاً |
Evet, Ondan gerçekten hoşlanıyorum, bayan. Mayer. | Open Subtitles | (نعم، أنا معجب بها حقاً يا سيدة (ماير |
Demek Ondan gerçekten hoşlanıyorsun. | Open Subtitles | -أنت مُجب بها حقاً |