Yani bu öyle masandan sessizce okumak isteyeceğin birşey değil. | Open Subtitles | أعني أنه ليس بالأمر الذي تود قرأته بهدؤ على مكتبك |
sessizce benimle gel yada... yarın bu fotoğrafının altında ölüm haberin olur. | Open Subtitles | ...سلم نفسك بهدؤ وإلا ستكون الصورة غداً ضمن عمود الوفيات |
Onların sessizce idam edilmeleri gerektiğii söyledim ama... | Open Subtitles | قلت بانهم يجب ان يعدموا بهدؤ لكن .. |
Yine de kızı buraya getir ama sessizce. | Open Subtitles | مع ذلك أحضرها لهنا ، و لكن بهدؤ. |
Lütfen oteli boşaltın, sessizce. | Open Subtitles | من فضلك أخل الفندق بهدؤ |
sessizce yürü. | Open Subtitles | إمشي بهدؤ |