İyi ki bu konuşmayı yaptık. Seni seviyorum. | Open Subtitles | علي الرحب بني , سعيد لاننا قومنا بهذا الحديث |
Uzun bir süre bu konuşmayı yapmayız sanıyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعتقد أننا سنقوم بهذا الحديث الا بعد فترة طويلة |
bu konuşmayı geçen ay yapmıştık. | Open Subtitles | لقد مررنا بهذا الحديث الشهر الماضي |
- Bay Marlowe kocam hakkındaki bu konuşmaya devam etmek istemiyorum. | Open Subtitles | هل كان لزوجك علاقة مع (سيلفيا لينيكس)؟ سيّد (مارلو)، لا أرغب أن تستمر بهذا الحديث عن زوجي |
Hayır, Malcolm, sende bu konuşmaya dahilsin. | Open Subtitles | -مالكولم)، أنت بهذا الحديث أيضاً) . -أنا؟ |
bu konuşmayı yeterince uzun tuttuğumuzu düşünüyorum. | Open Subtitles | لقد خضت بهذا الحديث مراتٍ عديده مسبقاً |
Bu gerçekten... Yani, iyi ki bu konuşmayı yaptık. | Open Subtitles | ... إنه من الجيد أننا حضينا بهذا الحديث |
bu konuşmayı ne zaman yapacağız? | Open Subtitles | متى سنقوم بهذا الحديث ؟ |
bu konuşmayı yaptığımıza sevindim doğrusu. | Open Subtitles | -حسناً، سعيد بأننا حضينا بهذا الحديث |
bu konuşmayı hiç yapmadık. | Open Subtitles | لم نقم بهذا الحديث |
- bu konuşmayı yapmayacağım. | Open Subtitles | -لن أتتطرق بهذا الحديث |