Bu kadar belli ederek oynanmaz. Olaya biraz derinlik katman lazım. | Open Subtitles | لا يجب أن يكون بهذا الوضوح بل يجب أن يكون اكثر عمقاً |
Onunla yattığım bu kadar belli mi? | Open Subtitles | أهو بهذا الوضوح أنني أنام معه ؟ |
O kadar belli ettim mi? | Open Subtitles | هل كنتُ بهذا الوضوح ؟ |
Biri; bu kadar basit bir molekül, beyinde nasıl bu kadar açık bir armut veya muz algısı yaratabiliyor? | TED | أولا، كيف يمكن لجزيء صغير كهذا من خلق إدراك بهذا الوضوح في ذهنكم بإجاصة أو موزة؟ |
Evet ama bir önceki gece ifaden o kadar açık değildi. | Open Subtitles | نعم و لكن فى الليلة قبل ذاك الصباح لم تكن بهذا الوضوح |
Onu nasıl bu kadar net bir şekilde dinleyebildin? | Open Subtitles | كيف كان لديك القدره لتستمع اليه بهذا الوضوح ؟ |
Ben deli değilim baba, hatta hayatımda hiç bu kadar net olmamıştım. | Open Subtitles | انا لست مجنونة , ابي في الواقع لم اشعر يوما بهذا الوضوح . |
O kadar belli ettim mi? | Open Subtitles | هل كنتُ بهذا الوضوح ؟ |
O kadar belli mi? | Open Subtitles | هل الأمر بهذا الوضوح ؟ |
Aslında ben hayatımdaki diğer şeylerinde bu kadar açık olmasını isterdim. | Open Subtitles | وهذا شيء جيد، ليت كل أمور الحياة بهذا الوضوح |
Hayır, ama babamın ölüm yıldönümünde ne yaptığımı bu kadar açık ifade eden ben değildim. | Open Subtitles | لا, ولكنني لم أتحدث بهذا الوضوح عمّا كنت أفعله في الذكرى السنوية لوفاة والدي. |
-İşte bu kadar açık. -Hançerleri alıp kaçın. | Open Subtitles | الأمر بهذا الوضوح خذوا السكاكين وأهربوا |
Bana kalsa, bu kadar açık yapmazdım. | Open Subtitles | إن كان أنا, لمَ كنت بهذا الوضوح |
Hayatımda sadece üç şeyi bu kadar net gördüm. | Open Subtitles | رأيت 3 أشياء فحسب بهذا الوضوح في حياتي |