O zaman Bu hafta sonu oynayacak bir video oyunum olmayacak. | Open Subtitles | حسناً، إذن أعتقد أنني لن ألعب ألعاب الفيديو بهذه العطلة |
Karımı kaybettiğimden ötürü, Bu hafta sonu sıkıntılı geçiyor biraz. | Open Subtitles | انا اعاني وقتا صعبا في الاستمتاع بهذه العطلة لانها العطلة التي اخسر فيها زوجتي |
Bu hafta sonu için davet ettiğin insanlar senin ailen ve arkadaşların. | Open Subtitles | المدعوون بهذه العطلة هم عائلتكِ وأصدقائكِ |
Bu hafta sonu olması gerekiyordu. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أحبل بهذه العطلة |
Bu hafta sonu Sudan'a gitmek istiyorum. | Open Subtitles | أرغب بالذهاب إلى "السودان" بهذه العطلة... |
Çocuklarını görmek için Bu hafta sonu Londra'da olman gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يفترض أن تكون في (لندن) بهذه العطلة الأسبوعية لزيارة أطفالك |
Keşke ama korkarım Bu hafta sonu hiç müsait değil. | Open Subtitles | لكن لا يمكنكما بهذه العطلة |
Joy Bu hafta sonu seninle ilgilenecek. | Open Subtitles | ستعتني بك (جوي) بهذه العطلة الأسبوعية |
Joy Bu hafta sonu seninle ilgilenecek. | Open Subtitles | ستعتني بك (جوي) بهذه العطلة الأسبوعية |