Çünkü artık soruşturma ile bir alakası kalmadı ve FBI, danışman veya şüphelilerle çıkmasına izin vermiyor. | Open Subtitles | لأنها كانت متورطة بالتحقيق والمكتب الفيدرالي لا يسمح بالعلاقات الاجتماعية مع مشتبه بهم أو مستشارين |
Bugünden itibaren bu bölgedeki, sahiplenilmiş veya hizmetli, tüm insanlar terörist ilan edilmiştir. Tek Gerçek Devletin düşmanları. | Open Subtitles | من اليوم فصاعدا كل البشر المطالب بهم أو عاملين في هذا الإقليم يعتبرون إرهابيين و أعداء الدولة |
Hiçbir kanıtımızın, şüphelimizin veya ipucumuzun olmamasını saymazsak. | Open Subtitles | وبصرف النظر عن كامل عدم وجود أدلة مشتبه بهم أو أي شيء يقودنا لحلها |
Şimdiye kadar şüpheliler veya gerekçe açıklanmış değil. | Open Subtitles | حتى الآن، ليس هناك أى معلومات عن المشتبه بهم .أو الدافع |
Belki onlarla tanışsam veya biraz vakit geçersem daha farklı bakarım onlara karşı. | Open Subtitles | ربما لو كنت التقيت بهم أو قضيت معهم بعض الوقت لكنت بدلت شعروي حيالهم |
Parktaki bir hendeğin dibinde bir kadın neredeyse ölmüş bir halde bulunmuştu ve birkaç insan bir şekilde bu çocuklar tarafından rahatsız edilmiş veya zarar görmüştü. | Open Subtitles | إمرأة إنتهى بها الحال إلى قعر حفرة في المنتزة و هي على وشك الموت و مجموعة أخرى من الأشخاص تم التحرش بهم أو تعرضوا للإيذاء بطريقة ما من قبل هؤلاء الأولاد |
Yani eğer bugün bu yedi buçuk dakikayı sizi mutlu eden bir şey yapmak için kullanırsanız veya fiziksel aktivite yapmak için, ya da sevdiğiniz biriyle vakit geçirmek için, ya da küçük bir sınamayı aşmak için, dayanıklılığınızı artıracaksınız. Böylece daha çok dakika kazanacaksınız. | TED | لذا، إن قضيتم السبع دقائق ونصف اليوم تقومون بشيء يجعلكم سعداء أو يجعلكم نشيطين جسدياً أو يجعلكم متواصلين مع أشخاص تهتمون بهم أو حتى تواجهون تحدياً صغيراً سوف يجعلكم تعززون مرونتكم وبذلك ستحصلون على دقائق إضافية أكثر. |
Hiç sanığınız veya ipucunuz var mı? | Open Subtitles | هل عندك أي مشتبه بهم أو أدلة؟ |
Birçok kişinin muhtemelen bu filmden nefret edeceğini tiksineceğini veya Cannes Film Festivali'nde olduğu gibi sinemayı terk edeceğini söyleyebilirim. | Open Subtitles | أود إيضاح الآمر ان معظم الناس على الأرجح سيكرهونه، أو سيوقع الأشمئزاز بهم أو يخرجون من دار عرض الفيلم، كما فعلوا في مهرجان "كان" السينمائي. |
Onlarla veya Atlantis'le iletişim kurmamızın imkânı yok. | Open Subtitles | لا يمكننا الاتصال بهم أو بـ"(أطلانطيس)" |