Sen ne düşünürsen düşün, yardım istemeliyiz ve ambulans gelene kadar onu rahat ettirmeliyiz. | Open Subtitles | بغض النظر عن تفكيرك علينا البحث عن المساعدة وعلينا الإعتناء به حتى وصول سيارة الإسعاف |
Düğüme gelene kadar onu indirmeye devam ettim. İp değiştirecektim; ama ip oldukça gergindi. | Open Subtitles | أستمريت في النزول به حتى وصلت للعقدة ثم هز الحبل |
Ona bir isim koyana kadar onu böyle çağıracağım. | Open Subtitles | إنه ما سأدعوه به حتى تطلقي عليه اسماً، لأن رأسه.. |
Uçabilecek kadar büyüyene kadar ona ben bakacağım. | Open Subtitles | سأعتنى به حتى يكبر و يصبح قادرا على الطيران |
Eski mareşalindi. Siz gelene kadar ona ben bakmıştım. | Open Subtitles | عملت بجانب المارشال السابق واعتنيت به حتى جئتَ |
Masada oturan asalaklar da, sonuna kadar onun peşinden gidecekler. | Open Subtitles | وكل تلك الطائرات بدون طيار سوف يلحقون به حتى آخر كسرة خبز |
Bir kişiyi çıplak görene kadar onun ne kadar kapasiteli olduğunu söyleyemiyorsun. | Open Subtitles | لا يمكنك معرفة ما بمقدور الشخص القيام به حتى تراه عاريـًا |
okul yetkilileri uyardı ve ondan sonra savcı ve hakim ile temasa geçinceye kadar ne yapacağıma karar vermemiştim. | Open Subtitles | وبعدها لم أعلم ما الذي تورطتُ به حتى أتاني اتصال من النائب العام |
Ama dava mahkemeye taşınana kadar onu alıkoymak zorundayız. | Open Subtitles | اخشى انه علينا الاحتفاظ به حتى تحكم المحكمة في القضية |
...başka bir kolluk kuvvetine karşı kabalık etmemek için şu ana kadar onu aramamaya özen gösterdim. | Open Subtitles | ولأجل عدم التعدي على قسم شرطة اخر فقد قاومت الاتصال به حتى الان |
Ona izin ver sen buradan çıkana kadar, onu seven koruyucu aileye sahip olmasına ve ona bakmasına. | Open Subtitles | أعطه الإذن بأن يكون لديه عائلة رعاية تحبه وستعتني به حتى تخرج من هنا |
- Yani? Ben paranın yarısını alıncaya kadar onu elimde tutacağım | Open Subtitles | سأحتفظ به حتى أحصل على نصيبي أستحق ذلك |
- Payımı alana kadar onu tutacağım! | Open Subtitles | سأحتفظ به حتى أحصل على نصيبي أستحق ذلك |
Çocuklar banyoya kadar onu yakından takip ediyorlardı. | Open Subtitles | ورجال تلحق به حتى إلى الحمام |
1952'deki vakitsiz ölümüne kadar ona baktı. | Open Subtitles | إعتنت به حتى وفاته الغير متوقعه عام 1952 |
Uçabilecek kadar büyüyene kadar ona ben bakacağım. Hayır! | Open Subtitles | سأعتنى به حتى يكبر و يقوى على الطيران |
Ben de, onlar gelene kadar ona bakabileceğimizi söyledim. | Open Subtitles | قلت انه يمكننا العناية به حتى ياتوا. |
Çocuklar banyoya kadar onun peşinden gidiyor. | Open Subtitles | ورجال تلحق به حتى إلى الحمام |
Biliyorum ama... o vakte kadar ne yapacağım? | Open Subtitles | أعلم، لكن... ما الذي يجدر بي أن أقوم به حتى ذلك، |