ويكيبيديا

    "به شيء" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bir şey
        
    • şeyler
        
    Ben sadece yapmaktan gurur duyduğum, insanların hoşlanacağını bildiğim bir şey yapmak istedim. Open Subtitles انظر، فقط اريد عمل شيء انا فخور به شيء اعرف بأن الناس سيحبونه.
    Seni götürdüğüm yerde sana yardımı dokunacak, önemli bir şey var. Open Subtitles المكان الذي سآخذك إليه به شيء سيساعدك شيء هام
    Ama bilirsin işte seninle bunun hakkında konuşmak istiyorum - Dün grupta herhangi bir şey paylaşmadım. Open Subtitles لكن اتعلم هناك شيئا اريد ان اخبرك به شيء لم اشارك به مع المجموعة بالأمس
    Gitmek için ya roket yakıtı kullanacaksınız yada inanılmaz bir şeyler yapabilirsiniz. TED يمكنك حرق وقود الصواريخ للوصول الى هناك ، أو يمكنك القيام به شيء لا يصدق حقا.
    İçinde bir şeyler kırılmıştı. Open Subtitles لقد تغيّر به شيء ما و قمتُ أنا بالعودة إلى الكليّة بكل بساطة
    Aslında hayır ama bir arkadaşım onunla birlikte olmuş ve ondan bir şey kaptığını düşünüyor. Open Subtitles كلا، لكن أحد أصدقائي يظن أنها ألحقت به شيء
    Hıristiyanlık gelip, ölümden sonra başka bir hayat ve kurtuluş vaat edince, insanlara inanacakları bir şey vermiş, ve kendisine birçok taraftar bulmuştur. Open Subtitles عندما جاءت المسيحية لتعد بالخلاص في الحياة الآخرة أعطت الناس شيئاً يؤمنون به شيء يمكن أن يحدث لهم بعد موتهم
    Sonra da bir şey ona bir açıyla çarptı ve hafif dış yüzeyini yonttu. Open Subtitles ثم اصطدم به شيء بزاوية وجرّد القشرة الأخف وزنًا
    Ama ne zaman sana bir şey anlatmaya çalışsam gözlerini devirip, bana deli diyorsun. Open Subtitles كلا، تلفُ عيناك علي و تدّعوني بالمجنونة .بأي وقت أحاول أخبارك به شيء ما
    DVD'de bir şey olmadığını biliyorduysan neden itiraf ettin? Open Subtitles واذا كنت تعرف ان الشريط لا يوجد به شيء لما اعترفت؟
    Biz "saygı" kelimesini bir kadının erkeğe gösterdiği bir şey olarak kullanıyoruz, ancak erkeğin kadına değil. TED نستعمل كلمة "احترام" لنقصد به شيء ما تظهره المرأة للرجل لكن ليس ما يظهره الرجل في الغالب للمرأة.
    Biliyor musun... onda, benim güvenimi uyandıran... bir şey var. Open Subtitles أنت تعلم... يوجد به شيء... يجعلني أثق به
    Fransızca okudum şiirlerini. Özel bir şey yok. Open Subtitles قرأت له بالفرنسيّة ولم أجد به شيء مميّز
    Yavaş yavaş uzaklaşmak için bir şey yapmalısın. Open Subtitles شارلوت وأبوس]؛ ق الحق. ما عليك القيام به شيء لاتخاذ حافة الخروج.
    Elimi cebime attığımda kabaca yazılmış bir şey olduğunu gördüm. Open Subtitles -فتذكرت أن في جيبي يوجد مخطوط به شيء ساذج عن حوريات
    Çünkü telefon dahil orada hiç bir şey yok! Open Subtitles لأنه لا يوجد به شيء و لا التليفونات
    Mathew'ün 13 Temmuz'da çektiği koridor görüntüsünü izlerken bir şey fark ettim. Open Subtitles عندما كنت اشاهد عمل"ماتيو"أثناء عرض الفيديو الخاص به شيء ما لفت نظري في الصورة
    Bir şeyler vardır mutlaka. Henüz aklımıza gelmeyen, henüz göremediğimiz bir şeyler olmalı. Hem de çok yakınımızda duran bir çözüm. Open Subtitles شيء لم نفكر به ,شيء لا نستطيع رؤيته شيء نحن على مقربه منه
    Hissedebiliyorum. Burada ters bir şeyler var. Open Subtitles أستطيع ان اشعر به شيء سمي جداً, وخاطئ جداً
    Hadi bize piyanoda bir şeyler çal, baba? Open Subtitles لماذا لا تقومون به شيء على البيانو، أبي؟
    Bense onda riskli bir şeyler gördüm. Open Subtitles ولكنني وجدت شيئاً مختلفاً به شيء خطير

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد