ona çok değer veriyorum ve ne yapmam gerekiyorsa... | Open Subtitles | أنا أعتني به كثيراً وأي شيء يجب علي القيام به |
- Bu küçük oyununa onu dahil ettiğine göre ona çok güveniyorsun. | Open Subtitles | لا بد أنك تثق به كثيراً لتعلمه بلقائك البسيط |
Gerçekten öyle, özellikle o insanı çok seviyor ve ona çok güveniyorsanız ve karşınızda böylesine ürkütücü ve büyük bir rakip varsa. | Open Subtitles | وكنت تؤمن به كثيراً وكان لديك مثل هذا الخصم الجبار المرعب انها... |
O kadar kolay değil. onu çok çekici buluyorum. Ondan hoşlanıyorum. | Open Subtitles | الأمر ليس بتلك السهولة أجده جذاباً جداً وأنا معجبة به كثيراً |
Adım Richard Collier, ve ünlü Amerikan aktrisleri ile ilgili kitabınızı henüz okudum ve gerçekten onu çok beğendim. | Open Subtitles | ولقد قرأت للتو كتابك عن الممثلات الأمريكيات الشهيرات ولقد استمتعت حقاً به كثيراً |
O isim büyük bir düşüncenin ürünü. | Open Subtitles | بل فكرت به كثيراً. |
- ona çok fazla bağlanma. | Open Subtitles | لا تفرحي به كثيراً |
- Bu yüzden ona çok bağlandı. | Open Subtitles | لهذا هي متعلقة به كثيراً |
- ona çok iyi bakacağım. | Open Subtitles | سأعتني به كثيراً |
Sağlıklı bir çocuk değil bu yüzden ona çok iyi bakmalıyız. | Open Subtitles | ..(بنجامين) ليس طفلاً معافى لذا سيكون علينا الإعتناء به كثيراً |
ona çok bağlanmış. | Open Subtitles | انها فقط تمسّكت به كثيراً |
- ona çok iyi bakacağım. | Open Subtitles | سأعتني به كثيراً. |
ona çok tutkulusun. | Open Subtitles | انت متعلقة به كثيراً |
ona çok fena tutulmuştum. | Open Subtitles | و كنت معجبة به كثيراً |
- Bu yüzden ona çok bağlandı. | Open Subtitles | لهذا هي متعلقة به كثيراً |
- Ben onu çok seviyorum, ama onu seviyor musun? | Open Subtitles | -حسناً ، أنا معجبة به كثيراً لكن هل أحبه ؟ |
onu çok fazla sevmiyorsun gibi gözüküyor. | Open Subtitles | ولكن إن أردت لفعلت لا يبدو بأنكَ مُولع به كثيراً |
Son zamanlar onu çok sık düşünmem garip birkaç gün önce tuttu bana yazdığı kitabı gönderdi. | Open Subtitles | هذا غريب أنني أفكر به كثيراً هذه الأيام ومؤخراً أرسل لي كتاب ألفه |
Uzun zaman önce, onu çok sevmiştim. | Open Subtitles | منذ زمن بعيد، أعجبت به كثيراً. |
O isim büyük bir düşüncenin ürünü. | Open Subtitles | بل فكرت به كثيراً. |