Bak, benim için yaptığın her şey çok güzel ama bu sana hayat hikayemi anlatacağım anlamına gelmez. | Open Subtitles | اسمعي، إنه شيء رائع ما قمت به معي وكل شيء، لكنه لا يعني أن أحكي لك قصة حياتي. |
Bu sene benim için yaptığınız her şey için teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردت شكرك بشأن كل شيء قمت به معي طوال هذه السنة. |
Ki benim için sorun değil, çünkü o yakışıklı bir kadın. | Open Subtitles | الأمر الذي لا بأس به معي لأنهـا امرأة جميلة |
benim için sorun yok. Beni yanlış anlama, Şu garip namus yüzüklerini takmayı önermiyorum. | Open Subtitles | -لا بأس به معي لا تسيء فهمي، أنا لا أقترح أن نرتدي خواتم العفة تلك الغريبة |
Bu arada benim için hiç sorun yok tabi çünkü bu sana göre bir şey değil değil mi? | Open Subtitles | والدي هو على فكره.. لابأس به معي لانه.. |
Bak, benim için hiçbir sakıncası yok. | Open Subtitles | -انظري, ذلك لا بأس به معي, أعني... |