Biliyorsun, Senin için yapamayacağım şey yok. | Open Subtitles | تعلم أنه ليس هناك ما لا أستطيع القيام به من أجلك |
Bu iki şeyin nasıl bağlantılı olduğunu göremiyorsan... Senin için yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | إذا استطعت أن ترى كيف أن الأمران مرتبطان لا يوجد شيء أقوم به من أجلك |
Senin için kendi ellerimle kurduğum tüm köprüleri yaktın. | Open Subtitles | لقد دمرت كل شيء حاولت أن أقوم به من أجلك |
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı şef? | Open Subtitles | أهناك شيء يمكن أن أقوم به من أجلك يا رئيس؟ |
Sizin için yapmayacağım şey yok. | Open Subtitles | تعلمين أنه ما مِن شيء لا أستطيع القيام به من أجلك |
Senin İçin Yapamayacağım Şey Yok Bilirsin | Open Subtitles | تعلمين أنه ما مِن شيء لا أستطيع القيام به من أجلك |
Korkarım ki Senin için yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد أي شيء يمكن أن اقوم به من أجلك ، كما أخشى |
Senin için yaptığım şeylerden sonra borcunu böyle mi ödüyorsun? | Open Subtitles | بعد كل ما قمت به من أجلك هكذا يكون جزائى ؟ |
- Senin için göz kulak olduk ona. - Öldüğünü sanmıştım. | Open Subtitles | إننا نعتنى به من أجلك - لقد اعتقدت أنه مات - |
Biliyor musun, buna cevap verip onlarla konuşmak Senin için yapabileceğim bir şey. | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا ؟ هذا شيء يمكنني القيام به من أجلك و هو الرد عليهم والتحدث معهم |
Biliyor musun, buna cevap verip onlarla konuşmak Senin için yapabileceğim bir şey. | Open Subtitles | هل تعلمين ماذا ؟ هذا شيء يمكنني القيام به من أجلك و هو الرد عليهم والتحدث معهم |
Ama Senin için yapabileceğim bir şeyler olmalı. | Open Subtitles | إذًا لابدّ أن هُناك شيء يُمكنني القيَام به من أجلك. |
- Senin için yaptığım onca şeyden sonra. | Open Subtitles | -بعد كل ما قمت به من أجلك -ما الذي قد فعلته من أجلي؟ |
Bu çok küçük bir iyilik ama en azından Senin için yapabileceğim bir şey. | Open Subtitles | ..... هذا أمر ضئيل ، ولكن .شىء يمكننى القيام به من أجلك |
Senin için yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل يوجد شئ أخر أقوم به من أجلك ؟ |
Peki ya Senin için yaptığı onca şeyden sonra? | Open Subtitles | و ماذا عن كل ما قام به من أجلك ؟ |
Hayır, efendim. Sizin için, burada, yaptığım iş, iyi bir işti. | Open Subtitles | لا يا سيدي، العمل الذي قمت به من أجلك هنا عمل جيد |
Sizin için ne yapabilirim, Müdür Bey? | Open Subtitles | ما الذى يمكننى أن أقوم به من أجلك,حضره المدير؟ |
Sizin için elimizden bir şey gelmez. | Open Subtitles | ليس هناك أي شيء يمكننا القيام به من أجلك. |
Size huzur verebilecek, Sizin için arayabileceğim biri var mı, Victor? | Open Subtitles | أحد يمكنني الاتصال به من أجلك يا (فيكتور) ليوفر لك الراحة؟ |
Onunla bu kadar yakından çalıştığıma göre Sizin için ya da Başkan için hayatınızı kolaylaştıracak yapabileceğim herhangi bir şey varsa... | Open Subtitles | أنا الآن أعمل بشكل وثيق معه إذا كان هناك أي شيء يمكنني القيام به من أجلك أي شيء من شأنه أن يجعل حياتك أو حياته أسهل... |