Ne düşündüğünü varsayacak kadar saygısızlık etmek istemem sana, ama doğru olanı yapacağından eminim. | Open Subtitles | سأخبرك أنني لن أكون فظاً لأفترظ ما تفكر به ولكنني أعلم أنك ستفعل الصواب |
Neyi, neden yaptığımı bilmiyorum ama eminim, midillileri seçmek için değildir. | Open Subtitles | أتعرف , ليس لديّ أدني فكرة .. عن سبب ما سأقوم به ولكنني متاكدة تماماً من أنه ليس إختيار الخيول |
Yapamayacağımı düşünmüştüm, ama kendimi toparladım. | Open Subtitles | لم اعتقد اني استطيع الاعتناء به ولكنني غيرت رأيي |
İş teklifine gelirsek, İşi alıyorum, ama iki katı maaş alırım. | Open Subtitles | بشأن عرض العمل سأقبل به ولكنني أريد ضعف المبلغ المالي |
Ne düsündügünü varsayacak kadar saygisizlik etmek istemem sana, ama dogru olani yapacagindan eminim. | Open Subtitles | سأخبرك أنني لن أكون فظاً لأفترظ ما تفكر به ولكنني أعلم أنك ستفعل الصواب |
Yani, ona aşık falan olmadım ama hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أعني، ليس وكأنّني مغرمةٌ به ولكنني معجبةٌ به فعلاً |
Ne düşündüğünü varsayacak kadar saygısızlık etmek istemem sana, ama doğru olanı yapacağından eminim. | Open Subtitles | سأخبرك أنني لن أكون فظاً لأفترظ ما تفكر به ولكنني أعلم أنك ستفعل الصواب |
Ne düşündüğünü varsayacak kadar saygısızlık etmek istemem sana, ama doğru olanı yapacağından eminim. | Open Subtitles | سأخبرك أنني لن أكون فظاً لأفترظ ما تفكر به ولكنني أعلم أنك ستفعل الصواب |
Çok rüküş bir gecelik giyiyordum, ...ki şimdi bunu düşündüğümde kendimden utanıyorum ama bu ayrıntıyı değiştirmeyeceğim çünkü gerçek olan da bu. | Open Subtitles | كنت أرتدي ثوب نوم قديم مهمل انه محرج عندما أفكر به ولكنني لن أقوم بتغيير تلك التفاصيل لأنها الحقيقة |
Sen ne düşünüyorsun bilmem ama katliama sebep olmaya hevesli değilim. | Open Subtitles | لا أعرف ما ستقومين به ولكنني لن أتوجه لموتي |
Ve ona ulaşmaya çalıştım ama ulaşamadım. | Open Subtitles | وحاولت الإتصال به , ولكنني لم أستطع |
Kimse ne yaptığınızı bilmiyor ama ben biliyorum. | Open Subtitles | لا أحد يعلم ماقمتا به ولكنني أعلم |
Kimse ne yaptığınızı bilmiyor ama ben biliyorum. | Open Subtitles | لا أحد يعلم ماقمتا به ولكنني أعلم |
Aklımızdaki tam olarak bu değildi biliyorum ama... biraz ilerde güzel bir motel gördüm. | Open Subtitles | اسمعي,قد لايكون ما كنا نفكر به ولكنني لاحظت على مقربة من هنا فندقا" جميل |
Dün onu takip ettim, ama sonra kaybettim. | Open Subtitles | يوم أمس، لحقت به ولكنني ضعت. |
Hoşuma gitmiyor ama anlıyorum. | Open Subtitles | لست معجبه به ولكنني أتفهمه |
benim kararım, bu adamın bu adamın ne vaad ettiğini bilmeme imkan yok ama almadan önce o keçiyi sağsaydın bu dava olmayacaktı. | Open Subtitles | حكمي! حكمي هو أنني لا أعلم مالذي وعدك به الرجل او لم يعدك به ولكنني أعرف اذا حاولت أن تحلب هذه المعزة قبل أخذها، فلن تحدث هذه المشكلة |
Neler hissettiğini tahmin edemiyorum ama biliyorum ki Dana'nın hayatta yaptığı en zor şeydi bu. | Open Subtitles | لا أستطيع تخيل، ما تشعرُ به ولكنني أعلم أن ذلك أصعب... -شيء توجب على (دانا) فعله |