Yine bugün ki ödevini, son dakikalara yetiştiriyor. | Open Subtitles | يقوم بواجباته المدرسية لليوم في آخر لحظة كالمعتاد |
-Şuna bakın hele! Yeni kız ödevini yapmış. | Open Subtitles | التلميذ الجديد في المنطقة يقوم بواجباته |
ödevini yapıyor gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أنه يقوم بواجباته المنزلية |
- Merhaba. Kyle'ın ödevine yardım ediyorum, bitirir bitirmez sana gelip penisimi vajinanın içine yerleştireceğim. | Open Subtitles | حالما أساعد كايل بواجباته سأحضر لمنزلك لأضع قضيبي في فرجك |
Şerif! Kampa karşı görevini yerine getireceksin, ha? | Open Subtitles | ها هو المأمور، يقوم بواجباته تجاه المخيّم |
- İyidir, ödevi ile uğraşıp duruyor. | Open Subtitles | إنه بخير إنه مثقل فحسب بواجباته |
Aptal olan çocuk o, sorun yaratıcı, ve asla ev ödevlerini yapmayan çocuk. | TED | انه الطفل الغبي .. صانع المشاكل الذي لا يقوم بواجباته على الاطلاق |
Beamen ödevini yapmıyor. | Open Subtitles | بيمن لا يقوم بواجباته |
Beamen ödevini yapmıyor. | Open Subtitles | بيمن لا يقوم بواجباته |
Sadece ödevini kontrol etmek için geldim. | Open Subtitles | أنا أتأكد أنه يقوم بواجباته |
ödevini kontrol etmek için geldim. | Open Subtitles | أنا أتأكد أنه يقوم بواجباته |
Kevin şimdi yukarıda ev ödevini yapıyor. | Open Subtitles | أتعرفون، (كيفين) بالأعلى يقوم بواجباته المنزلية حالياً |
- Josh da ödevini bitirsin. | Open Subtitles | -لك هذا -وأن يكمل (جوش) بواجباته |
Şahsen ben kendi adıma herkes görevini yapar, hiçbirşey ihmal edilmez onların yaptığı gibi herşey en iyi şekilde planlanırsa anavatanımızı savunup, bir tiranın tehdidinden sağ kurtulacağımıza olan inancım tamdır. | Open Subtitles | لدي في نفسي ثقة كاملة بأنه إذا قام الجميع بواجباته ولم يتم إهمال شيء وتم إجراء أفضل الترتيبات |
Will'e fen ödevi ile ilgili yardım edecek. | Open Subtitles | ووعدت أن تساعد (ويل) بواجباته العلمية |
ev ödevlerini bitirmek zorunda. | Open Subtitles | من المفترض أن تكون القيام بواجباته المدرسية |