Evet binbaşı. Olaylara gerçekçi bakmana sevindim. | Open Subtitles | بالضبط ، أيها الرائد , أنا مسرور بأنك تنظر إلى هذة الأشياء بواقعية |
Çünkü gerçekçi olmak gerekirse, onunla bir araya gelebilecek miydim? | Open Subtitles | يجب أن أنسها لأنه و بواقعية.. بواقعية هل يمكن أن نكون مع بعض؟ |
Bu konuda biraz daha gerçekçi olur musunuz lütfen? | Open Subtitles | أيمكننا التصرّف بواقعية حيال هذا, رجاءاً ؟ |
gerçekçi ol biraz Gerçek davran.Neden gerçek değilsin? | Open Subtitles | كوني واقعية , و تصرفي بواقعية لما لستَ واقعية ؟ |
- Sadece, gerçekçiyim. | Open Subtitles | مليئة بأجزاء الأجسام أنا أتصرف بواقعية فقط |
Belki de, ama 40'larındaki bir kadının kafasına gerçekçi bir şekilde giremeyeceğini düşünmüş. | Open Subtitles | ربما قد فعلتم و لكنها لم تشعر أنكِ يمكنكِ بواقعية أن تدخلي لعقل إمرأة في ال40 من عمرها |
Bence, yönetici için önümüzdeki birkaç yıl içinde, ortadan kaybolacak görevler üzerinde gerçekçi bir şekilde düşünmeli ve onun yerine daha anlamlı ve değerli işler tasarlamaya başlamalıyız. | TED | حسنا، أعتقد كمدير، نحن بحاجة للتفكير بواقعية في المهام التي سوف تختفي على مدى السنوات القليلة المقبلة و بدء التخطيط لاستبدالهم بوظائف ذات عمل و قيمة. |
Mümkün olduğu kadar gerçekçi olsun istiyoruz. | Open Subtitles | نريد أن نعمل هذا بواقعية بقدر الإمكان |
Eğer bu kadar fazla sakinleştirici almasaydım daha kötü hissederdim, ama... bu tip bir şey söz konusu olduğunda gerçekçi olmalısınız. | Open Subtitles | التي تضع فيها أشخاص لم تعزف معهم إلا لفترة قصيرة. حسناً,كنت سأشعر بأسوء بكثير لو لم أكن تحت تآثير المسكن,ولكن يجب أن تتعامل مع هذه الأشياء بواقعية. |
Biz de babanla, Star Wars'da nasıl gerçekçi olmayan bir uzay yolculuğu tanımladıklarından bahsediyorduk. | Open Subtitles | أبوكَ وأنا كَانتْ فقط مُنَاقَشَة... كَمْ غير يُباعدُ سفرَ بواقعية مُصَوَّرُ في حرب النجوم. |
Kesinlikle eminim ki, Koomba yara izini gördüğünde ona saldıracak ya da daha gerçekçi olarak onu öldürecek. | Open Subtitles | أَنا بشكل خطير قلق بأن عندما أَرى Koomb ندبتها، هو سَيُهاجمُها، أَو بواقعية أكثر، يَقْتلُها. |
Bu konuda gerçekçi olmalıyım. | Open Subtitles | يجب أن أتعامل بواقعية في هذا الشأن. |
Car, nasıl hissettiğini anlıyorum ama gerçekçi olmak lazım. | Open Subtitles | -أعلم شعورك لكن -إنظري إليه بواقعية. |
Hanımefendi! gerçekçi olmamız gerekiyor. | Open Subtitles | سيدتي يجب أن نفكر بواقعية |
gerçekçi davranıyorum sadece. | Open Subtitles | أنا أتعامل بواقعية فقط. |
Hadi gerçekçi olalım. | Open Subtitles | لنتحدث بواقعية. |
- Sadece gerçekçi davranıyorum. | Open Subtitles | فقط أتحدث بواقعية. |
- gerçekçi davranıyorum evlat. | Open Subtitles | -إنني أفكر بواقعية فحسب يا فتى |
- Sadece gerçekçi davranıyorum. | Open Subtitles | فقط أتحدث بواقعية. |
Ancak daha gerçekçi tasvir edilen âşıklar, hükümdarlar ya da işçiler son sözü söyleyenler değil. Aksine söz, bize şahit olduğumuz olayların gerçekliğini sorgulatan haylaz Puck'a ait: Biz gölgeler, kusur işlediysek eğer, Şöyle düşünün ve hoş görün bizi; Buracıkta uyuyakaldınız, bu hayaller görünürken size. | TED | ولكن من يقول الكلمة الأخيرة ليس العشاق أو الحكام أو العمال المطروحة شخصياتهم بواقعية ولكن "باك" المشاغب هو الذي سأل هل باستطاعتنا حقًا الوثوق بما نرى: إذا لم تكن التمثيلية حظيت برضاكم، فرجائي الحار من جمعكم: أن تتخيلوا أنكم كنتم هنا نيامًا وأن ما شاهدتموه كان رؤى وأحلامًا. |
Sadece gerçekçiyim Lucas. | Open Subtitles | أنا أتصرف بواقعية وحسب يا"لوكاس"! |