Bob oyunun kralıydı. | Open Subtitles | أنا 11، وبوب 26 بوب كان يقف على رأسه هناك |
Bob televizyon parçalarını söküp tekrar birleştirmeye başlardı. | Open Subtitles | بوب كان يبدأ بالتعامل مع قطع غيار التليفاز |
- Saat 16.30. - Bob'la geçen hafta konuştum. New York'ta. | Open Subtitles | بوب كان بنيويورك الاسبوع الماضى ربما لن يكون بمكتبه الآن |
Bob itaatkar kadınlardan hoşlandığını söylemeliydin. | Open Subtitles | بوب كان عليك ان تقول لي بانك تحب المرأة الغيورة |
Bob, haftada 6 defa oraya uğrayıp, annenle ilgileniliyor mu bundan emin olurdu. | Open Subtitles | بوب كان عندها ست مرات في الأسبوع يتأكد من العناية بها |
- Bob, sana anlattığım, çocuklara göstereceğim şeyi hazırlamamda bana yardım ediyor. | Open Subtitles | مرحبا بوب . بوب كان يساعدني بتوصيل ذلك الشي الذي أخبرتك عنه .. |
Bob, seni kovmak istiyordu ve bir de tutuklanmanı, şimdi ikisini de yapamayacak. | Open Subtitles | بوب كان يريد طردك و حبسك , و لكن الأن لا يستطيع |
Bob kafama o silahı dayadığında bile korkmamıştım. | Open Subtitles | حتى عندما بوب كان رافعا مسدس نحو رأسي لم أكن خائفاً |
Yani şu Bob, öldürüldüğü gece Raymond'la birlikte miymiş? | Open Subtitles | " ماذا تقصد ؟ هل تقول بأن هذا " بوب كان مع " رايموند " ليلة مقتله ؟ |
Bob geçen ay Başkan Yardımcısı oldu, çok kazanıyor. | Open Subtitles | نائب الأتصالات السابق "بوب" كان يحصل علي 150 دولار علاوات. |
Ben, Bob'dan ayrılınca adam neredeyse intihar edecekti. | Open Subtitles | حسنا ,"بوب" كان سوف ينتحر عندما انفصلت عنه |
Bob'ın saç renginin gümüş rengi olduğunu öğrenmiştik. | Open Subtitles | قيل لنا أن القاتل "بوب" كان أشيب الشعر. |
Figüran Bob eskiden Palyaço Krusty'nin yardımcısıydı. | Open Subtitles | (سايد شو بوب) كان المساعد الثاني لـ(كرستي) |
Bob şampiyon bir vücut geliştiricisiydi. | Open Subtitles | بوب كان بطلاً في كمال الأجسام |
Bob sadece, babamın böyle şeyleri takdir ettiğini anlamış. | Open Subtitles | بوب كان يعرف أن أبى يقدّر ذلك |
Bob birayı severdi. Karaciğeri birkaç sene önce sorun çıkarmaya başladı. | Open Subtitles | (بوب)) كان يحب بيرته كبده بدء يسوء قبل عدة سنوات |
Bob, her şeyi yüzüne gözüne bulaştıran bir profesöre güvendiği için kuduruyordu. | Open Subtitles | يبدو أن (بوب) كان غاضباً من نفسه للوثوق ببروفيسور |
Açıkcası işini batırdığım için Bob biraz mutsuz. | Open Subtitles | من الواضح أنّ (بوب) كان بائساً لأنّي أفسدتُ صفقته. |
Bob Dylan buradaydı. | Open Subtitles | هناك من ديلان بوب كان |
Ama üstünü çizmeden önce, şunu hatırlatmalıyım ki, ...Bob, Ken'in müşterilerine oldukça müdahil oldu ve Ken'le birlikte Detroit'te hizmet veriyor. | Open Subtitles | قبل أن أشطبه، دعوني أذكركم أن (بوب) كان متدخل بحسابات (كين)، وبـ(كين) يعمل في ديترويت، |