ويكيبيديا

    "بوجهها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • yüzüne
        
    • yüzünü
        
    • Yüzü
        
    Onun doğum günü ve sen pastayı yüzüne dayıyorsun. Open Subtitles انه عيد ميلادها، وتحشرين ملعقة مليئة بالكعك بوجهها.
    Sen girersen, kadının yüzüne beyin ışınını flaşlar durursun. Open Subtitles لكن اذا دخلت أنت, ستبدأ بومض إشعاع المخ الذي لديك بوجهها.
    Birincisi, annene diyeceğim bir şey varsa yüzüne söylemekten çekinmem. Open Subtitles أولاً إن كان هناك شيء أقوله عن أمك لا أخاف عن قوله بوجهها
    Çünkü ölürken hissettiği tek şey yüzünü yalayıp geçen rüzgardı. Open Subtitles و أظن لأنه عندما ماتت كانت تشعر بالرياح تصطدم بوجهها
    Meryem ana yüzünü çevirmiş ağlıyor. Ve şu halinize baktığında, nasıl kirlenip bozulmuş olduğunuzu gördüğünde. Open Subtitles تـُشيح مـريــم العذراء بوجهها بعـيداً وتبكي
    Odasından çıkarken görürdüm ve Noel Baba'nın ona getirdiği hediyeleri görünce Yüzü aydınlanırdı. Open Subtitles كما ترين، أراها تخرج من غرفتها ويكون بوجهها ذلك التوهج عندما ترى تلك الهدايا
    O zavallı kadının hayalleri bu akşam yüzüne patladı. Open Subtitles أحلام تلك الإمرأة المسكينة أنفجرت بوجهها
    Hayır, şarjım bitti, bu yüzden onu aramalıyım böylece yüzüne kapatabilirim. Open Subtitles لا ، البطارية انتهت ، وهذا ما كان يدعوني للأتصال بها لكي استطيع اغلاق الهاتف بوجهها
    Yatak başındaki yüzüne bakıp yanı başımda olduğunu farz ederdim. Open Subtitles إعتدت أن أحدق بوجهها على عمود السرير و أتضاهر أنها تنام بجانبي
    Benim içkiyi bırakmamı sağlayan en büyük şey sevgilinin o reklamlardaki muhteşem yüzüne odaklanıp şişeleri görmezden gelmekti. Open Subtitles الشيء الذي ساعدني في الإقلاع عن الشرب هو الحملقة بوجهها البشوش في الإعلانات عوض الزجاجة
    Catherine'e mutlu evliliğimizi yüzüne vurmadan oğlu için yas tutmayı hak etti. Open Subtitles كاثرين تستحق الوقت من أجل الحداد على ولدها من دون أن أرمي بزواجنا السعيد بوجهها.
    yüzüne yaptıklarımdan sonra bir daha oyunculuk yapması epey zor olacak. Open Subtitles ستجد صعوبةً في إيجاد عملٍ كممثّلة بعد الذي فعلتُه بوجهها.
    Başın sıkışıncaya kadar sabret ve zamanı gelince yüzüne çarp. Open Subtitles احتفظ بها حتى تقع بمتاعب وثم إرمها بوجهها
    Başımızın üstüne bir çatı koydum. Ve yüzüne karşı asla yalan söylemedim. Open Subtitles أطعمتها, وضعت سقفاً فوق رأسها و لم أكذب عليها بوجهها...
    Bu arada, yüzüne bunu ben yapmadım. Open Subtitles للمعلومية، أنا لم أفعل هذا بوجهها.
    yüzünü garip şekillere sokuyor, çok fazla konuşuyor. Open Subtitles تقوم بعمل تعابير غريبة بوجهها .. وتتكلم كثيرآ
    Yeni kıçını ve üçüncü yüzünü dördüncü kez yaptırıyor. Open Subtitles تقوم بالمتاجره بوجهها الثالث للمره الرابعه.. ولماركه تجارة جديده.
    Çok kısa bir süre sonra bırak diş ağrısını, yüzünü bile hissedemiyordu. Open Subtitles بعد فترة قليلة, لم تستطع الشعور بوجهها وسنها
    Ormanda o iki hayvan Hope'un yüzünü çimene basarken.... ...onu rahatlatacak kimse yoktu! Open Subtitles لم يكن هناك أحد لمواساة هوب -عندما دفع القاتلين بوجهها فى العشب
    İnanın bana, vurup kaçtı. Hayır, yüzünü buruşturdu. Open Subtitles لقد لكمتني وهربت، بل سخرت بوجهها وهربت
    Yüzü renkten renge girmişti. Open Subtitles كان هنالك الكثير من الألوان بوجهها

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد