ويكيبيديا

    "بوسعهم" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geleni
        
    • Onlar
        
    • edebilirler
        
    • edebilecek
        
    • olabilirler
        
    • gelen
        
    • gelenin
        
    • yapabilecekleri
        
    • yapabileceklerini
        
    Buradaki çalışanlar, anınızı yeniden yaratmak için ellerinden geleni yapacaklar. Open Subtitles الموظفون هنا سيبذلون ما بوسعهم لإعادة خلق الذكرى التي اخترتها
    Cerraha göre, kurtarmak için ellerinden geleni yapmışlar ama mermi hayati organları dağıtmış. Open Subtitles لقد فعلوا كل ما بوسعهم لأنقاذه, لكن الرصاصة حولت أعضاء الداخلية الي حساء,
    Bizi sınamak için her şeyi yapacaklar, ama Onlar sadece kendi utançlarını sınayacaklar. Open Subtitles و سوف يفعلون ما بوسعهم لكي يختبرون قوتنا و لكنهم سيختبرون إحراجهم فقط
    Acaba bir de traktör ilave edebilirler mi diye sordum, ama nafile. Open Subtitles وسألتهم ما إذا كان بوسعهم أن يضيفوا بغلاً لكن دون حظ
    Sana yardım edebilecek birkaç kişi tanıyorum. Open Subtitles أعرف بعض الرجال الذين بوسعهم مساعدتك.
    Katiller, akıllılar ve olmalarını istediğin her şey olabilirler. Open Subtitles إنهم قتلة، أذكياء بوسعهم أن يكونوا كما ترغبين به
    Tom, şu an internetteyim ve yetkililer onu çalıştırmak için ellerinden gelen her şeyi yapıyorlar. Open Subtitles طوم ، أنا داخل الإنترنت مسئولي الحكومة يقدمون ما بوسعهم لتشغيله مرة أخرى
    Dedi ki; genellikle insanlar ellerinden gelenin en iyisini yaparlarmış. Open Subtitles قال في معظم الأحيان، إنّ الناس يفعلون أفضل ما بوسعهم.
    Komşunuzun bundan hoşlanmayabiliceği konusunda da uyarırlar, ama kanunen, yapabilecekleri neredeyse hiçbir şey yok. TED الآن، سيحذرونك بأن جيرانك قد لا يحبذون هذا الأمر، ولكن، من ناحية قانونية، ليس بوسعهم فعل شيء حيال هذا الأمر.
    O parayı alabileceklerini ve istediklerini yapabileceklerini sanıyorlar. Open Subtitles يظنون أنه بوسعهم أخذ المال والقيام بأي شيء يرغبون به
    Eminim ellerinden geleni yapmışlardır. Open Subtitles كلا , لم يخذلوك انا متأكد أنهم بذلوا كل ما بوسعهم
    Beni şikayet ettirmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Open Subtitles دائماً يفعلون ما بوسعهم ليجعلونني أشتكي.
    Çerrahlarımız ellerinden geleni yaptı ama yüzündeki gülümsemeyi gidermek iki saatlerini aldı. Open Subtitles جراحونا فعلوا ما بوسعهم لكنهم استغرقوا ساعتين فقط لمسح البسمة من علي وجهه
    Neyse ki hâlâ hayatta ve onu öyle tutmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Open Subtitles و لحسن الحظ انها مازالت على قيد الحياه و هم يبذلون ما بوسعهم لابقائها كذلك
    Ve doktorlar hayatını kurtarmak için ellerinden geleni yaptılar. Open Subtitles و الاطباء يحاولون انقاذ حياتها لقد فعلوا ما بوسعهم
    Onlar sadece hayatta kalabilmek için ne gerekiyorsa onu yapıyorlar. Open Subtitles إنهم يفعلون ويقولون كل ما بوسعهم ليظلوا على قيد الحياة
    Bugün Auguste gibi 40 milyon hasta var kendileri için gereken değişimi Onlar başlatamıyor. TED واليوم هناك 400 مليون مصاب كأوجستا، وليس بوسعهم صنع أي تغيير هم بحاجته.
    Biz bütün torbacılarla konuştuk Onlar bu konu hakkında ne yapabilir ki ? Open Subtitles تحدثنا مع أولئك التابعين الصغار ماذا بوسعهم أن يفعلوا
    Eğer hayatta kalırsam insanların hadımlara boyun eğmesi için beni kullanarak Wudang'ı ve dünyayı tehdit edebilirler. Open Subtitles اذا بقيت على قيد الحياة بوسعهم استخدامي لتهديد ودانغ والعالم اجبارهم على الانصياع
    ...bizimkiler de Atlas'ı buradan, mobil komuta ünitesinden takip edebilirler. Open Subtitles فإنّ رجالنا بوسعهم تعقّب (أطلاس) من وحدة القيادة المتنقّلة هنا
    Yardım edebilecek birkaç cadı tanıyorum. Open Subtitles ربّما أعرف بضعة سحرة بوسعهم المساعدة.
    - Evet. Bizimle gelecekten konuşuyor olabilirler mi? - Belki. Open Subtitles ـ هل بوسعهم أن يتكلموا معنا من المستقبل؟
    Hastanede ellerinden gelen her şeyi yaptılar. Open Subtitles فعلوا ما بوسعهم في هذهِ المستشفى من أجله
    Takada'nın koruma ordusu ve Polis, Takada'yı bulmak için ellerinden gelenin en iyisini yapıyorlar. Open Subtitles فريق الحراس الشخصيين لـ تاكادا والشرطة يفعلون ما بوسعهم لإيجاد أين هي
    Romatizma olduğunu söylediler, ve bunun için yapabilecekleri hiçbir şey yokmuş, çünkü tamamen psikosomatikmiş. Open Subtitles أخبروني بأنه الروماتيزم و بأنه ليس بوسعهم فعل شيء حياله لأن السبب كله كان نفسيا
    İnsanlara hastalıklarının ne olduğunu, neden olduğunu göstermeli, günlük olarak hastalıklarını olumlu yönde etkileyecek, belki de yoluna koyacak, hatta bazen tamamen tersine döndürecek neler yapabileceklerini öğretmeliyiz. Open Subtitles تعليم الناس، إطلاعهم على سبب أمراضهم، ولِم هي موجودة، وتعليمهم الأشياء التي بوسعهم فعلها لأمدٍ طويل

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد