ويكيبيديا

    "بوضعها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • koydu
        
    • koyup
        
    • dizdiğine
        
    • koymuş
        
    • koyduğunu
        
    Birisi onu suçlu göstermek için onu oraya koydu. Open Subtitles شخصاً ما قام بوضعها هناك لكي يجعله يبدو مذنباً
    Bence biri ona tecavüz edip, öldürdükten sonra küvete koydu. Open Subtitles أظن بأنه بعد قيامه باغتصابها و قتلها قام بوضعها في الحوض
    Isadora 1908'lerde ünlüydü, mavi bir perde asarak, karın boşluğuna ellerini koyup, durur ve bekler ve bekler ve sonra hareket ederdi. TED كانت إيزادورا مشهورة حوالي عام 1908 بوضعها ستارا أزرق، وكانت تقف واضعة يديها فوق ضفيرتها الشمسية وكانت تنتظر، وتنتظر، ثم عندئذ، تتحرك.
    O yüzden güzelce buraya koyup laboratuara götüreceğiz. Open Subtitles سوف نقوم بوضعها هكذا، و نُرسلها إلى المختبر
    Böyle dizdiğine göre bir şey demek istemiş olmalı. Open Subtitles إنها تعني شيئًا بوضعها بتلك الطريقة
    Böyle dizdiğine göre bir şey demek istemiş olmalı. Open Subtitles إنها تعني شيئًا بوضعها بتلك الطريقة
    Polis benim olduğunu düşünüp arabama koymuş. Open Subtitles لقد أعتقد الشرطي بأنّها لي لذا قام بوضعها في سيارتي.
    - Kimin koyduğunu tespit edebilir misin? - Olumsuz. Ne kadar işiniz kaldı? Open Subtitles ـ هل عرفتي من قام بوضعها ـ لا كم تبقى امامكم؟
    - Onu saf dışı bırakmak için. - Onu siteye kim koydu? 459 00:21:56,069 -- 00:21:57,669 Bilmiyorum. Open Subtitles لإخراجه من المنافسة من الذي قام بوضعها على الموقع ؟
    Birisi onu suçlu göstermek için onu oraya koydu. Open Subtitles شخصاً ما قام بوضعها هناك لكي يجعله يبدو مذنباً
    Taksisinin arkasına koydu. Open Subtitles لقد قام بوضعها فى مؤخره سيارته
    Böylece kemikleri birleştirenler, onu burnunun ucunda koydu. Open Subtitles لذا قام المجمعون بوضعها عند طرف الأنف
    Bence buraya Christopher koydu. Open Subtitles أعتقد بأن كريستوفر قام بوضعها هنا
    O yüzden vasiyetnameyi bir zarfa koyup doğruca ona gönderdik. Open Subtitles لذا , قمنا بوضعها في ظرف و أرسلناها له "إنها بحوزة "تشارلز
    Tüccar da onu daha büyük bir kafese koyup 300 altın karşılığında Londra Hayvanat Bahçesi'ne satmış. Open Subtitles وقام التاجر بوضعها فى قفص أكبر وباعها لحديقة حيوان لندن مقابل ثلاثمائة جنية أنجليزى!
    Böyle dizdiğine göre bir şey demek istemiş olmalı. Open Subtitles إنها تعني شيئاً، بوضعها بتلك الطريقة
    O da kızı bir dağın zirvesine koymuş. Open Subtitles - لذا قام بوضعها على قمة جبل ..
    Sanki birisi arıları bilerek Hillary Taggart'ın sürekli kullandığı yola koymuş gibi. Open Subtitles من المرجح أن شخصًا ما قام بوضعها هنا في طريق تسير فيه دائمًا (هيلاري تاجرت).
    Bombayı birisinin koyduğunu iddia ediyor. Open Subtitles ماذا عن القنبلة؟ حسناً, انه يدعى ان شخصاً ما قد قام بوضعها حول رقبته.
    Daycia'nın koyduğunu biliyorum. Open Subtitles وضعتها هناك أنا أعلم بأن ديشيا قامت بوضعها هناك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد