"بوقتٍ عصيب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• zor zamanlar
• zorlandığımı
• zor zamanlardan

zor zamanlar geçiriyorsun. Eşin evi satmaktan bahsediyor.
أنها تمر بوقتٍ عصيب إنها تتحدث عن بيع المنزل.

Bakın, zor zamanlar geçirdiğinizin farkındayım ve sizin için burada olduğumuzu bilmenizi istiyorum.
أنظري , أنا أعلم أنّكم تمرونَ بوقتٍ عصيب, و أنا أريدُ منكم يا أصحاب أن تعرفوا أنّنا هنا من أجلكم.

Kutuplar ısındıkça, anne cariboular zor zamanlar geçiriyor.
تمر أمهات الرّنّة بوقتٍ عصيب بسبب ارتفاع حرارة القطب

"Haksız" olduğumu söylemekte zorlandığımı bilirsin.
وتعلم أنّي أمرّ بوقتٍ عصيب لأقول أنّي...

Ama tüm bunlar, kızımızın çok zor zamanlardan geçtiği gerçeğini değiştirmiyor.
ولكن هذا لا يغيّر من حقيقة أنّ ابنتنا قد مرّت بوقتٍ عصيب.

En iyi arkadaşım zor zamanlar geçiriyordu ve annemde numaram vardı, ...eğer bir şeye ihtiyacı olursa beni arayacabilecekti.
صديقتي المقربة تمر بوقتٍ عصيب ووالدتي بحوزتها رقم هاتفي المحمول لذا لو احتاجت لشيء سوف تتصل

Çok zor zamanlar geçirmiş olmalısınız.
لابد أنكِ مررتِ بوقتٍ عصيب

Ve zor zamanlar geçiriyorlar.
ويمرّان بوقتٍ عصيب

Çok zor zamanlar geçirmiş gibi görünüyorsun.
يبدو وكأنّك مررت بوقتٍ عصيب

Babam zor zamanlar geçiriyor.
أبي يمر بوقتٍ عصيب

zor zamanlar geçiriyor.
إنها تمر بوقتٍ عصيب

zor zamanlar geçiriyordu.
كان قد مرّ بوقتٍ عصيب

zor zamanlar geçiriyorsun.
لقد كنت تمرين بوقتٍ عصيب

- zor zamanlar geçiriyorsun.
كنت تمر بوقتٍ عصيب

Bir süredir zor zamanlar geçiriyorum.
مررت بوقتٍ عصيب مؤخرًا

Bir de neden arkadaş edinmekte zorlandığımı merak edersin.
...و كنتِ تتساءلين لماذا أمرّ بوقتٍ عصيب و أنا أصنع الصداقات

Bak, zor zamanlardan geçtiğini biliyorum.
انظري، أنا أعرف أنكِ تمرين بوقتٍ عصيب

zor zamanlardan geçtiğini biliyorum Paige ailenin senden bir şeyler sakladığını öğrendikten sonra.
(أعلم بأنكِ مررتِ بوقتٍ عصيب يا (بيج عندما علمتِ بأن والديك قد أخفيا عنكِ الكثير من الأمور