Bu monomerler topak halde plastik olabilmek için uzun polimer zincirlere bağlandılar. | TED | وبعدها ترتبط هذه المواحيد في سلسلة بوليمر طويلة لتنتج البلاستيك في شكل ملايين من الكريّات |
Bende, sindirim sitemine daha yakından göz attım ve dallanmış polimer kalıntıları buldum. | Open Subtitles | فذهبت بشكل أعمق في نظام الهضم " ووجدت أثراً لـ " بوليمر شجيري |
Çoğu telsiz VHF frekansını çeken polimer bir filmle kaplıdır. | Open Subtitles | معظم الميكرفونات تغطّى بطبقة من بوليمر الفيلم الذي تلتقط الموجات ذات التردد العالي جدا |
Bunun içinde süper yapıştırıcı ve sıcaklıkla etkisini gösteren polimer var. | Open Subtitles | غراء من النوع القوي جداً و مفعل حراري للمركب بوليمر الكيميائي لوضعها |
Hepsi uzay çağı polimerinden yapılma, içlerinde bir gram metal yok. | Open Subtitles | إنهم مصنوعون من بوليمر العهد الفضائي، لا توجد أونصة معدن عليهم. |
Kemiklerdeki maddenin polimer olduğunu belirledim. Makyaj ya da lastik, hatta boya. Tam da bu yüzden fare pisliğini araştırmak istiyorum. | Open Subtitles | حددت هوية المادة الزرقاء على عظامه بأنها بوليمر دهني أو مطاطي، وربما صبغ |
O bölge kemik değil de ondan. Plastik polimer. | Open Subtitles | لأنّ هذا القسم ليس عظماً، إنّه بوليمر بلاستيكي. |
Hemen sarmalıyız. Selüloz polimer, gazlı bez getirin! | Open Subtitles | نحتاج لتضميده احضروا بوليمر السليولوز، وشاش |
Travma tamponu ve selüloz polimer gerekiyor. | Open Subtitles | أحتاج مزيد من لبادات الرضوخ وسولولوز بوليمر من فضلك |
Bulduğum her kumaş parçası çok uzun zincirlenmiş polimer. | Open Subtitles | كل شيء من النسيج وجدته بوليمر سلسلة السوبر الطويل |
- Bu da bize Mesoskopik polimer ve Biyomoleküler Simülasyonları verir. | Open Subtitles | -مما يعطينا بوليمر لا مقارن ومحاكاة للجزيئات الحيوية -''بعد مضي عامين'' |
Kendi dünyamızda 350 polimer kullanıyoruz tüm bunları yapmak için. | TED | نستعمل في عالمنا 350 مكوثرا ( بوليمر) لصناعة كل هذا. |
Bunu biliyorlar. Sentetik polimer. | Open Subtitles | نحن نعلم أنه ليس زجاج أنه بوليمر صناعى |
Stilen bütadin anyonik polimer. | Open Subtitles | ستايرين، بوتادين، أنيوني بوليمر |
Gördüğün gibi, tanecikler parlak tanecikler alt zemine özel polimer bir katman... vasıtasıyla tutturulmuşlar. | Open Subtitles | كما ترين القطع على العدسات الفسفورية العاكسة مترابطة بداعم " آراميدي " بطبقة بوليمر " خاصة " |
Poliviniliden florid, değil mi? -Doğru. Piezoelektrik etki oluşturan bir polimer ve... | Open Subtitles | صحيح إنه " بوليمر " يعرض " مؤثرات " بيوزليكتريك |
Benim karım hayat kurtaran polimer bir paralel devre icat etti. | Open Subtitles | زوجتي أخترعت توصيلة "بوليمر" المنقذ للحياة |
Bir çeşit sarı polimer. | Open Subtitles | إنّه نوع من مُركب بوليمر الأصفر |
3D yazıcıdan çıkarılmış devre özellikli polimer dokuması. | Open Subtitles | "بوليمر" مدموغ بدمغة ثلاثيّة الأبعاد مع نسج تسلكيات كهربائيّة. |
Boş vaktimde evde yaptığım kauçuk balmumu polimer. | Open Subtitles | إنّه مطاط بوليمر ببنية قرص العسل، صنعته في المنزل في وقتي الخاص... |
Uzay çağı polimerinden yapıldılar. Bir gram bile metal yok. | Open Subtitles | تم صناعتهم من بوليمر عتيق وليس من المعدن. |