Bu durumda değil, çünkü bu çevresel olarak çok sağlam bir teknoloji ürünü. | TED | حسناً في هذه الحالة هو ليس كذلك لانها تكنولوجيا بيئية نظيفة مفيدة جداً |
22. yüzyılın başlangıcında dünya, çevresel bir çöküşün eşiğine gelmişti. | Open Subtitles | في مطلع القرن الثاني والعشرون.. حيث يُهدد العالم كارثة بيئية.. |
Gelecekteki en büyük çevresel felaket bu, ama şuan kıçımızı bu kurtarabilir. | Open Subtitles | ، قطعة من المستقبل تسبب كوارث بيئية .ولكن، اليوم، يمكن أن تنقذنا |
2015 yılında, güneydoğu Brezilya'da bir demir cevheri madeninde iki baraj çökmüş, ülke tarihindeki en kötü çevre felaketlerinden birine neden olmuştu. | TED | في عام 2015، سقط سدّان في منجم للحديد الخام في جنوب البرازيل، مما تسبب في إحداث أسوء كارثة بيئية في تاريخ الدولة. |
-Doğrum yerini ve etken çevre koşullarını tespit için. Hallediyorum. | Open Subtitles | لتحديد مكان الولادة أو أيّ ظروف بيئية مساهمة، سأتولى الأمر. |
Bu yüzden açık denizleri korumanın ekolojik, ekonomik ve sosyal yararları vardır. | TED | لذلك فإن حماية أعالي البحار ستكون له فوائد بيئية واقتصادية واجتماعية. |
Dürüst olmak gerekirse, Çevreci bakış açısıyla, karides çiftlikleri doğaya son derece zararlı. | TED | مزارع الجمبري هي آفة على الأرض ، بصراحة ، من وجهة نظر بيئية. |
Küçük böceğin gübre topunda sürüklenişini dinleyerek saatler geçirirdim. Bunu yaparken de Çeşitli çevresel sesler duyardım. | TED | كنت أقضي ساعات وساعات استمع إلى الخنفساء الصغيرة تدحرج كرة عملاقة من الروث وأثناء ذلك سمعت أصواتًا بيئية مختلفة |
Ben bu geceye, kentsel krizin yalnızca ekonomik ve çevresel değil özellikle bir kültürel bir kriz olduğunu | TED | لكني أريد أن أبدأ الليلة باقتراح أن هذه الأزمة المدنية هي ليست فقط اقتصادية أو بيئية. |
Montreal Protokolü, bu zamana kadar uygulanan en başarılı uluslararası çevresel anlaşmadır. | TED | و حتى الآن، برتوكول مونتريال هي أنجح اتفاقية بيئية دولية نفذت من أي وقت مضى. |
çevresel bir gizem süregeliyor ve görünüşte önemsiz bir ayrıntıyla başlamış olsa da aslında bu, küresel boyutlarda bir felaketin habercisidir. | TED | هناك أحجية بيئية تحدث اليوم، وتبدأ بتفصيل يبدو تافها يكشف عن كارثة بأبعاد عالمية. |
Şu anda, bizim türümüz çevresel bir felaketi yayıyor. Çok engin ve geniş olan bu jeolojik boyutlar altıncı yok oluş olarak adlandırılabilir. | TED | الآن، جنسنا يقوم بتضخيم كارثة بيئية ذات أبعاد جيولوجية واسعة وقاسية جداً، ويمكن تسميتها على نحو صحيح بالانقراض السادس. |
Yani anlatmak istediğim şey, şunu anlatmak için geldim, ekonomik bir krizdeyiz, çevresel bir krizdeyiz ve siyasi bir krizdeyiz. | TED | ولذلك ما أتيت هنا لقوله وبالتحديد سافرت إلى هنا لأقول أننا نعاني من أزمة اقتصادية، وأزمة بيئية وأزمة سياسية، |
Bu, büyük bir ormansızlaşma... ...ve çevre sorununu beraberinde getirdi. | TED | لقد شرعوا بإزالة الغابات الكبيرة و وتيرة مسرعة مما سبب مشكلة بيئية كبيرة |
Bu sorgulama Çin'de çevre bilincinin oluşmasını sağladı ve Çin hükûmetini kirliliğe karşı önlem almaya zorladı. | TED | وقد أدى هذا التساؤل إلى صحوة بيئية نوعية في الصين، مما أجبر الحكومة الصينية على معالجة مشاكل التلوث لديها. |
Veya genetiği değiştirilmiş ekinlerin güvenli olduğu kabul edilecek, endüstriyel tarımın dev çevre sorunlarına yol açtığı da. | TED | أو قبول أن المحاصيل المعدلة وراثيًا آمنة وأن الزراعة الصناعية أحدثت مشاكل بيئية ضخمة. |
Genellikle Güneydoğu Asya'da karides yetiştiriciliği için kullanılan insan yapımı kıyı göletleri gibi diğer teknikler, ekstra çevre sorunları yaratıyor. | TED | أساليب أخرى، كالبرك الساحلية الصناعية الشائعة الاستخدام في استزراع الجمبري في جنوب شرق آسيا، تخلق مشاكل بيئية إضافية. |
Yani bu ülkelerin, bir sonraki parçalanma dalgası konusunda, ister ekolojik olsun, ister teknolojik, bir şeyler yapmak için daha fazla cesareti olduğunu düşünüyorum. | TED | لذا اعتقد ان هذه البلدان لديها حافز أكبر لعمل شيء عن الموجة التالية من الأضطرابات، سواء كانت بيئية او حتى تكنولوجية. |
Bu insanlar bunlardan daha fazlasını yapabilmek için ekolojik intiharı uygulamışlar. | TED | بشكل أساسي، هؤلاء الناس إرتكبوا جريمة إنتحار بيئية فقط لصنع المزيد منها |
ekolojik ve iklimsel açıklamaları var ama bu toplumsal bir sorun ve bunu çözmek bize, insana düşüyor. | TED | وليست بيئية ولا تفسيرات مناخية لكنها مشكلة اجتماعية ويجب علينا نحن البشر حلّها |
5 yıl önce Küresel çevre Örgütü'nün CEO'su olarak atandım ama ben bir doğacı veya Çevreci aktivisti değilim. | TED | قبل خمسة أعوام، عينتُ كمديرة تنفيذية لمنشأة البيئة العالمية/ GEF ولكنني لستُ من دعاة حماية الطبيعة ولستُ ناشطة بيئية. |
Ve eğer bir tasarım firması veya tasarımcıyla çalışıyor olsaydım ve bunlardan birini tasarlıyor olsalardı ve bunu çevreye zarar vermeden yapmak isteselerdi, bana genellikle iki şey sorarlardı. | TED | و اعني اذا كنت لاعمل مع شركة تصميم او مصمم و كانو ليصمموا واحدة من هذه و ارادو ان يجعلوها بيئية كانو ليطلبوا مني شيئين |
Bir saat boyunca ekoloji haberi yapacaksın ve en azından petrol kaplı bir pelikan görüntüsü çıkana dek beklemeye de mi niyetin yok? | Open Subtitles | ستقوم بأداء ساعة كاملة عن قصة بيئية دون أن تنتظر حتى ترى فيلمًا لبجعة مغطاة بزيت النفط؟ |