Sanırım yaptığım şey küçük konuklarımızı evlerine götürmek için arabayı getirmek. | Open Subtitles | إننى سأحضر السيارة كى أقل ضيفينا الصغار إلى بيتهما |
Gordon ve Jim Brody'nin Portland'daki evlerine bugün dönecekler. | Open Subtitles | و هما جورد و جيم برودي يعودان الى بيتهما |
Bu iki adamın evlerine dönebilmek için yardımına ihtiyacı var. | Open Subtitles | هذين الرجلين بحاجة لمساعدتك للعودة الى بيتهما |
Ray ve Ellen onu memnuniyetle evlerine kabul etmişler. | Open Subtitles | رحب "راي" و "إلين" به بكل ترحاب في بيتهما |
Eve gidemem çünkü kardeşim beni öldürmeye çalışıyor. Yani onların evi benim de evim artık. | Open Subtitles | لا تمكنني العودة لبيتي، لأنّ أخي يحاول قتلي، لذا فإن بيتهما بيتي الآن |
Travis, burası onların evi. | Open Subtitles | -ترافيس)، هذا بيتهما) |