"بيده اليسرى" - ترجمة من عربي إلى تركي

• sol eliyle
• sol eli
• Sol elle
• sol elinde
• sol elini
• sol yumruğuyla

Bir keresinde neredeyse kafasının kopup düşeceğinden öyle emindi ki, sol eliyle onu tuttu ve sağ eliyle de orkestrayı yönetti.
وذات يوم شعر بأن رأسه سوف يسقط وظل ممسكاَ به بيده اليسرى وباشر العمل باليمنى

Ama sol eliyle bana tokat attı.
لكن كتبها بيده اليسرى لأنه يده اليمنى كانت في الجص

Evet. Kız sağ taraftaymış. Adam sol eliyle hamle yapamıyor.
كانت على جانبه الأيمن، لا يستطيع التحرّك بيده اليسرى

Onun sol eli bana vuruyor, benim sol yanağımda onu yakalıyor.
إذا أراد صفعي ، يضربني بيده اليسرى و أنا أتلقى الصفعة بخدي الأيسر

Ama yine de sol elinde bir sıyrık var.
‫بالفعل ,لكن لديه جرح بيده اليسرى

Evet, sol ele alışmışsın. Sağ el kullanırken bir şey yapmak için sol elini geliştirmen gibi bir şey.
إنه الشيء الوحيد الذي يجيده الشخص الأيمن بيده اليسرى

Şimdi kendisini buraya çağırsam "Evet, Bay Talbot sol yumruğuyla yüzüme vurmuştu" derse?
وإذا أحضرتها إلى هنا ستقول لي "أجل , لقد ضربني بيده اليسرى" -في وجهي

Ondan imzalamasını istedim. Ve sol eliyle imzaladı.
لقد طلبت منه أن يوقع هذا ووقعه بيده اليسرى

Bu adam sol eliyle yazı yazıyormuş. Avucunun sol kenarı ıslak mürekkebe temas etmiş.
هذا الشخص الذي كتبها بيده اليسرى وجانب راحة يده

Sağ eliyle düşmanlarınızı yükseltiyor, ve size sol eliyle vuruyor.
انه يعتلي بأعدائك بيده اليمنى ويضرب بيده اليسرى

Yeteri kadar uzun değilmiş. sol eliyle selamlıyor.
ليس وقتا كافيا كما يبدو، إنه يحيي بيده اليسرى

Demek ki sağ eliyle keserken sol eliyle de vücudu tutuyormuş.
ولذا فمن المفترض أنه يمسك جميع أجزاء الجسم لأخرى بقوة بيده اليسرى بينما ينشر بيده اليمنى

O adam beni sol eliyle selamladı çünkü sağ eli bizi korumaya çalışırken el yapımı bir patlayıcı tarafından koparılmıştı.
ذاك الرجل حيّاني بيده اليسرى لأن يده اليمنى قُطعت في إنفجار قنبلة مصنوعة يدويًا وهو يؤدي واجبه لحمايتنا

Mikrofonu sol eliyle tutuyordu ve sağ kolunda bir saat vardı.
انه يحمل الميكرفون بيده اليسرى ويرتدى ساعه فى يده اليمنى

Bu resmi aslında ağır artriti olduğu için sol eliyle yapmış.
الحقيقة الطريفة بشأن هذه اللوحة أنّه رسمها بيده اليسرى.

sol eliyle yazıyordu ve sağ eliylede sırtımı kaşıyordu.
كان يكتبُ بيده اليسرى ويحكُ ظهري بيمينه.

Görünen o ki, Aaron maça sol eli ile devam edecek.
يبدو أن ويليامز سوف يحاول الآن لكي يكمل هذه المباراة بيده اليسرى.

Ama sol elinde bir şey bulduk.
وجدنا شيئاً بيده اليسرى.

sol elinde evrak çantasını taşıyor. - Yani?
هو يحمل الحقيبة بيده اليسرى.

Yatağın kenarında oturmuş sol elini tutuyordum ve diğer insanlar da elimi tutup el ele tutuşup bir çember oluşturdu.
ماسكة بيده اليسرى و الآخرون أمسكوا بيدي، و تجمعنا و شكلنا دائرة من الأيدي

bir kere gördüm onu şimdi buraya getirsem ve "evet bay Talbot sol yumruğuyla bana vurdu"
أجل , لقد رأيتها ذات مرة وإذا أحضرتها إلى هنا ستقول لي "أجل , لقد ضربني بيده اليسرى"