Benjamin hak ettiği emekliliği ve dinlenmeyi almak için gün sayıyordu. | Open Subtitles | بينيامين رأى ان من حقه الحصول على راحة مناسبة وتقاعد |
Ambulans olmadığından sadece Benjamin şüphelenmişti. | Open Subtitles | بينيامين فقط من اشتبه بانها لم تكن سيارة اسعاف |
Anna ile karşılaştığımız zaman ikimiz de Benjamin Constant'ın "Adolphe" romanını okuyorduk. | Open Subtitles | -لقد قرأت أدولف ، رواية للكاتب بينيامين كونستان، حتى آننا، عندما تقابلنا. |
Söylersem seni öldürmem gerekir Benjamin. | Open Subtitles | سـأقتلك اذا أخبرتك بينيامين "ASH" شـكرا على الهدية "ASH" |
Simon Benyamin etiketi Onu Paris'e götürecek. | Open Subtitles | (قريباً، علامة (سيمون بينيامين" "(سيضيع صيتها ليبلغ (باريس |
Evet. Tıpkı Benjamin Constant'ın romanındaki kişi gibi. | Open Subtitles | -نعم،مثل الشخصية في رواية بينيامين كونستان. |
O gece, kafam, kötü-ham karışımı bir şarabın etkisiyle ağırlaşmış sırtım, Pierre'in tüyler ürpertici kanepesinde mahvolmuş Benjamin Constant'ın romanının ilk sayfalarını okumaya çalışırken ailemizin geri dönüşü olmayan bir noktaya geldiğinden hiç şüphem yoktu. | Open Subtitles | والظهر المهشم نتيجة للنوم على كنبة بيير، منجذب لقراءة الصفحات الأولى من رواية بينيامين كونستان، لا يوجد لدي أدنى شك أن عائلتنا ستعود لتلتقي من جديد. |
Tıpkı Benjamin Tallmadge'ın babasını sulh yargıcını öldürmekle suçladığım gibi. | Open Subtitles | (كما فعلت مع والد (بينيامين تالمدج لإطلاق النار على القاضي |
"Kraliyet Muhafızları. Teğmen Benjamin Kidney." | Open Subtitles | "الحرس الخاص ليفتيننت بينيامين كيدني" |
"Kraliyet Muhafızları. Teğmen Benjamin Kidney." | Open Subtitles | "الحرس الخاص ليفتيننت بينيامين كيدني" |
Herşey Benjamin'lerle ilgili. | Open Subtitles | "إنه كل شيء عن عائلة "بينيامين |
Amerika'nın geri dönüşü için tek yol Benjamin Hewes'in öldürülmesi. | Open Subtitles | بعض القهوة ؟ . والطريقة الوحيدة لإسترجاع "أمريكا" مرة أخرى .(قتل (بينيامين هويس |
Önüne Benjamin Çadnofski ismini barındıran büyük suçlarla ilgili bir yazı gelirse veya bu şehre, onları kötülükten koruyamadığımı düşündürtecek bir şey çıkarsa doğruca bana getireceksin. | Open Subtitles | إذا كان قد مر عليك مقال بخصوص مجرم خطير؟ رجل يدعى (بينيامين شودنوفسكي) أو أي شيء يجعل المدينة |
Benjamin Netanyahu nihayet resmi bir ziyaret gerçekleştirdi: | Open Subtitles | (بينيامين نتنياهو) وأخيراً مُنح زيارة رسمية مع كل الحفاوة: |
Benjamin nöbet için dört adam koydu. | Open Subtitles | لدى (بينيامين) اربعة رجال يقومون بالمراقبة. |
Benjamin Delarge adında bir adamın ölümünü araştırıyoruz. | Open Subtitles | نحن نبحث أمر موت رجل (يُدعى (بينيامين ديلارج |
Benjamin, Ferdinand'la frittatasını arka odaya götürür müsün? | Open Subtitles | بينيامين)، هلا أخذت (فيرديناند) وطبقه إلى الغرفة الخللفية يمكنه الأكل بمفرده |
Bir başka haber, Başkan Benjamin Hewes... | Open Subtitles | وفى أخبارٍ أخرى ...."(الرئيس (بينيامين هويس" |
Benjamin, biz sabırlı insanlar değiliz. | Open Subtitles | بينيامين |
Merhaba Benjamin. | Open Subtitles | -مرحباً يا (بينيامين). |
Omar, Benyamin, Çinli çocuk. | Open Subtitles | عمر,بينيامين, فلاح صيني |