Birini arıyorlar evrenler arası kapıyı açabilecek birini. | Open Subtitles | يبحثون عن شخص قادر على فتح البوابة بين العوالم. |
evrenler arası geçiş yapmışız, ne var ki? | Open Subtitles | لن يكون الانتقال بين العوالم مع الأصدقاء مشكلة كبيرة. |
Adam elinde İngiliz anahtarıyla mı uzaylı dünyalar arasında gidip geliyor? | Open Subtitles | ذلك الرجل يتنقل ذهاباً وجيئة بين العوالم الفضائية، مسلحاً بمفتاح سباك؟ |
Seni dünyalar arasında dolaştırabilecek sihirli bir fasulye. | Open Subtitles | كحبّة فاصولياء سحريّة. بإمكانها أنْ تنقلك بين العوالم. |
Kendini uyandıran kişinin 3 dileğinin kabulü ona dünyalar arasındaki kapıyı açar. | Open Subtitles | تمنح 3 أمنيات للذى يقوم بأستدعائهم00 الذى قام بفتح الباب بين العوالم |
Cennetle bu dünyanın tam ortasında | Open Subtitles | بين العوالم من السماء والأرض. |
Çok üzgün olduğunu ve Alemler arasında sıkıştığını söyledi. | Open Subtitles | قالتْ بأنّها كَانتْ حزينةَ لأنه ماتتْ العديد مِنْ الأشخاص وحصيرت بين العوالم |
Birincisi, paralel evrenler arasında köprü kurmayı amaçlayan bir deney yapıyorsunuz sanıyorum? | Open Subtitles | أفترض أنكم تجرون نوعا ما من التجارب والتي صممت للربط بين العوالم المتناظرة؟ |
Ne hikmetse bir kız buraya geliyor. Ne hikmetse bu kız evrenler arası geçiş yapmak için donatılmış. | Open Subtitles | أتت إلينا هذه الفتاة بطريقة ما، ولديها القدرة بالانتقال بين العوالم |
Bu sayede beyninin evrenler arası geçişten sorumlu kısmı daha etkin hale gelebilecek. | Open Subtitles | لكي يسهل الوصول لجزء دماغك الذي يقدر على السفر بين العوالم |
evrenler arası seyahat kitabı 10. sayfa. | Open Subtitles | هذا مذكور بالصفحة الـ 10 في كتاب قواعد السفر بين العوالم. |
evrenler arası iletişimi sağlayan bir cihaz. | Open Subtitles | إنّها آلة يمكنها أن تتواصل بين العوالم |
"William, sanırım evrenler arası geçişi müsait kılmak onu eve göndermekten geçiyor. | Open Subtitles | "ويليام)، أعتقد أنّ البيئة المثلى للعبور) بين العوالم قد يكون بعودتها لمنزلها" |
Mesela şeklini değiştirmek, dünyalar arasında uçmak gibi. | Open Subtitles | كتغيير شكله و الطيران و السفر بين العوالم |
Bizim, "dünyalar arasında gezen mübarek insan" dediklerimize, onlar "çılgın" diyorlar. | Open Subtitles | .. هم يعتقدون بأن الناس المجانين كما نطلق عليهم نحن متنقلون بين العوالم |
Ateşten, dünyalar arasındaki boşlukta yaşamaya mahkum edilen varlıklar olan Cinler doğdu. | Open Subtitles | وخلق الجن من النار وأمرهم بالعيش بين العوالم |
20. yüzyıl beyninizi, dünyalar arasındaki mesafeyi aşıp, meleklerin kanatlarını çiğnemiş olan birisininki ile boy ölçüştürmek. | Open Subtitles | لقياس عقلية القرن العشرين مع000 عقلية الذى أتئ من بين العوالم وخفض أجنحة الملائكة |
Küre, dünyalar arasındaki bariyerleri yıktı. Biz sadece bu yolu izledik. | Open Subtitles | الكرة حطمت الحواجز بين العوالم ونحن تبعناها فحسب |
Cennetle bu dünyanın tam ortasında | Open Subtitles | بين العوالم من السماء والأرض. |
Cennetle bu dünyanın tam ortasında | Open Subtitles | بين العوالم من السماء والأرض. |
Alemler arasında çatlaklar ya da girişler arayıp ışık ihtiva eden boyutlara sızmaya çalışıyorlar. | Open Subtitles | تبحث عن ثقوب وشقوق بين العوالم لتدعو نفسها إلى أبعاد من الضوء |
Su ve metal zaman yolculuğunun temel öğeleridir. Su paralel evrenler arasında açılan zaman kapıları için sınırlayıcı niteliktedir. | Open Subtitles | "{\cH70BFDC}الماء هو العنصر الحِجازي لخلق بوابات زمنية بين العوالم عند الدّوامة المماسية." |
İki alem arasında bir araalem. | Open Subtitles | مكان محايد بين العوالم |