İnan ya da inanma, her dakikam Bacaklarının arasında ne ya da kim var diye düşünerek geçmiyor. | Open Subtitles | صدقي أو لا تصدقي، وجودي بأكمله لا يدور حول من أو ماذا بين رجليك. |
Louis Bacaklarının arasında hissettiğin o sertlik tamamen istemsizce oldu. | Open Subtitles | لويس هذا الإنتصاب اللذي شعرت به بين رجليك كان غير طوعياً |
Bacaklarının arasında bir büyü olduğunu düşündüğünü biliyorum ama ben sikimi ben ağzıma o cam gibi olan sikini koyduğum zaman olay budur. | Open Subtitles | لذا أعلم بأنك تظن أنه لديك سحر هناك بين رجليك لكن عندما أضع قضيبي... لكن وضع شفاهي على ذلك القضيب الزجاجي |
Umarım uyurken hareket etmiyorsundur çünkü bacaklarının arasına fare kapanı koyacağım. | Open Subtitles | سوف ابقى مُستيقظاً حينما تكون نائماً... لأنني سوف أضع... مصيدة الجرذان بين رجليك. |
Ama hayır, gecenin bir yarısı kuyruğunu bacaklarının arasına sıkıştırıp ufak ufak yol almayı seçtin. | Open Subtitles | لكن لا، تسللت في منتصف الليل واضعا ذيلك بين رجليك... من أجله |
O, bacaklarının arasındaki o güzel tahta parçasına yaptığın muameleyi görmeden önceydi. | Open Subtitles | هذا كان قبل أن أراك تداعب تلك القطعة الخشبية الجميلة بين رجليك |
- Elbette. - Bacaklarının arasında hissedebiliyorsun. | Open Subtitles | تشعر به بين رجليك |
Bikininle bacakların açık uzanıyorsun ve 84 yaşındaki yeni kayınpederin bacaklarının arasına bakıyor. | Open Subtitles | مستلقية على ظهرك ورجلاك مفتوحتان - ووالدك الجديد في القانون ذو 84 سنة ينظر بين رجليك |
Bu bacaklarının arasındaki ne o zaman? | Open Subtitles | أخبرني ما الذي يوجد هنا بين رجليك ؟ ها ؟ |
bacaklarının arasındaki şu küçük şeyin, her şeyi halledeceğini sanıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | تعتقدين أن هذا الشيئ الصغير ما بين رجليك سيجعل كل شيئ على ما يرام، أليس كذلك؟ |