Onun başladığı şeyi bitirmek zorundayım. | Open Subtitles | أنا يَجِبُ أَنْ أَنهي ما بَدأتْ. جيّد، نظرة، نظرة. |
- Mucize. Yuvarlanmaya başladığı anda tuttuk onu. | Open Subtitles | لحقتها في الثانية التي بَدأتْ بتَدَحرُج بعيداً. |
Jack Binion'ın babası; Benny Binion, Dünya Serisi'ni 1970'te başlattı. | Open Subtitles | أبّجاكبينون،بِنيبينون, بَدأتْ ألعاب ورلد سيريز للبيسبولُ في 1970. |
Sonra papaz, töreni başlattı. | Open Subtitles | حَسناً، ثمّ الكاهن بَدأتْ المراسمُ. |
Müzik resmileşmeden uzun zaman önce başlamıştı notalar ve deyimler. | Open Subtitles | الموسيقى بَدأتْ قبل فترة طويلة هو شُكّلَ إلى المُلاحظاتِ والعباراتِ. |
Çırılçıplak kalmıştım ve güneş yer değiştirmeye başlamıştı. | Open Subtitles | هناك أنا كُنْتُ أَلْبسُ لا شيء سوى a إبتسامة عندما الشمس بَدأتْ الإنتِقال. |
Ağlamaya mı başladı? | Open Subtitles | هَلْ بَدأتْ بالبُكاء؟ |
Yollarda hareket etmeye başladı. | Open Subtitles | بَدأتْ الطرقُ بالتَحَرُّك أيضاً. |
Yani, bu kalorifer kazanı büyük ihtimalle yangının başladığı yer. | Open Subtitles | يَعْني الذي الفرنَ على الأغلب حيث النار بَدأتْ. |
Aslında işlerin başladığı yer tam orası. | Open Subtitles | في الحقيقة، هو حقاً فقط هناك أَنْ يُصبحَ الأشياء بَدأتْ. |
Bu, tam da Jody'nin Vance'i kodeste ziyarete başladığı zamanlar. | Open Subtitles | لوكاس مارتن قبل ثلاثة شهور. الآن، ذلك حقّ حول نفس الوقتِ الذي جودي بَدأتْ فانس الزائر في السجنِ. |
Amanda ateşleme sürecini başlattı. | Open Subtitles | أماندا بَدأتْ سلسلة الإنطلاقَ. |
Acaba ne başlattı? | Open Subtitles | نعم، إعجوبة الذي بَدأتْ تلك. |
O ısırık çoktan bir süreç başlattı. | Open Subtitles | العضة بَدأتْ عملية |
Tümörü yüzüne sıçramaya başlamıştı. | Open Subtitles | أورامه بَدأتْ بالإنتِقال إلى وجهِه |
Yaz tatili başlamıştı. | Open Subtitles | العُطَلة الصيفية بَدأتْ. |
Garajı yapmaya ne zaman başlamıştı? | Open Subtitles | متى بَدأتْ بناء ذلك المرآبِ؟ |
Ne ağlamaya mı başladı? | Open Subtitles | الذي، بَدأتْ بالبكاء؟ |
Yollar da, hareket etmeye başladı.. | Open Subtitles | بَدأتْ الطرقُ بالتَحَرُّك أيضاً. |