Ben de istedim, daha fazlası da olabilir gibi geldi. | Open Subtitles | والأكثر أنا عَمِلتُ هو، الأكثر بَدا مثل هو كَانَ محتملَ. |
Araya girmem hoş karşılanabilir gibi geldi. | Open Subtitles | حَسناً، بَدا مثل تدخلِ قَدْ يَكُونُ مرحباً. |
Bazen ailelerin bir arada olması gereken anlar olur ve bu da bana öyle bir an gibi geldi. | Open Subtitles | هناك أوقات عندما العوائل يَجِبُ أَنْ تَكُونَ سوية، وهذا بَدا مثل إحدى تلك الأوقاتِ. |
Bana sanki beni başından savıyormuş gibi geldi. | Open Subtitles | بَدا مثل هو كَانَ إعْطائي الرفض. |
Cam kırılması sesine benziyordu. | Open Subtitles | بَدا مثل كسر نافذةِ. |
Harika bir fikir gibi geldi. | Open Subtitles | بَدا مثل a إنفجار. |
Bana bir patlama sesi gibi geldi. | Open Subtitles | لي بَدا مثل إنفجارِ... |
Bomba yüklü bir aracın patlama sesine benziyordu. | Open Subtitles | بَدا مثل انفجار قنبلة |