Eski şehir, yüksekteki doğal bir setin üstüne inşa edilmişti. | Open Subtitles | لقد بُنيت المدينة القديمة على سدٍ طبيعي على الأرض المرتفعة |
Fakat dalgalara çok yakın inşa edilmiş kumdan bir kale gibi sürüklenip gittim ve benim yerimdeki, insanların benim olmamı bekledikleri kişiydi. | TED | لكنني كنت قد جُرفت كقلعة رمل بُنيت بشكل قريب للأمواج، وفي مكاني كان شخص توقع مني الناس أن أكونه |
Ve, aslında, endüstri çağından önce kurulmuş, herhangi bir şehrin haritasına baktığınızda, oraya gelen yiyeceklerin izini sürebilirsiniz. | TED | و إذا نظرتم إلى خريطة أية مدينة بُنيت قبل عصر الصناعة, فإنه بإمكانكم تتبع الغذاء الداخل إليها. |
Bu iş için yapılmış olsa bile bu kadar iyi olamazdı. | Open Subtitles | ما كانت لتكون مناسبة أكثر من ذلك لو كانت بُنيت لهذا الغرض |
İlişkimiz, benim yüzümden yalan dolan üzerine kuruldu bu yüzden senden özür dilerim. | Open Subtitles | علاقتنا بُنيت على الهراء و الأكاذيب التي اختلقتها ، وأنا آسف حيال ذلك |
Duvardaki işaretlere bakarak buranın bir tapınak üzerine kurulduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | منالكتاباتعلىهذه الحوائط، سأقول أن هذه الحانة بُنيت على أنقاض معبد |
Kabuk olarak inşa edilmişlerdi - ince duvarlı ama güçlü ve Roma gemilerinden çok daha hafiflerdi. | TED | بُنيت لتكون أغلفة ذات جدران رفيعة، لكنها قويَّة وأخفّ وزناً من السّفن الرومانية. |
Bunlar inşa edildi bile ancak Howard'ın görüşü ile iligili yapılabilcek bir şey yok. | TED | لقد بُنيت و لكن لا شيء فُعل بهذه الرؤية الخاصة بهوارد. |
Büyük ölüm tehlikesine rağmen, bu köprüler 1885 yılında inşa edildi. | Open Subtitles | الخطرالعظيمالذييهدّدالحياة، هذه الجسور بُنيت في 1885 |
16. yüzyılda bir at olarak yeniden doğacağına inanan bir dük inşa ettirmiş. | Open Subtitles | بُنيت ي القرن السادس عشر من قبل دوق أعتقد أنة سُيخلق ثانية على هيئة حصان |
Bu boktan ülke aklanmış para üstüne kurulmuş. | Open Subtitles | هذه الدولة اللعينة بُنيت على غسيل الأموال |
Bu boktan ülke aklanmış para üstüne kurulmuş. | Open Subtitles | هذه الدولة اللعينة بُنيت على غسيل الأموال |
Gelligaer'da bir Roma kalesi vardı. M.S. 75 yılında kurulmuş. | Open Subtitles | هناك قلعة رومانية في جاليجاير بُنيت حوالي عام 75 |
Bu ise, insanları içeride tutmak için yapılmış. | Open Subtitles | أما هذه القلعة فقد بُنيت لإبقاء الناس داخلاً |
- Bu evler eski, savaş zamanında yapılmış. | Open Subtitles | هذه المنازل قديمة الإنشاء لقد بُنيت خلال الحرب |
Kasaba, oduncu olarak kuruldu ama etrafı çevrecilerle sarılmış. | Open Subtitles | المدينة، بُنيت من حرفة قطع الشجر ولكن كل ذلك إنهار مع قدوم محبي الأشجار |
Kalenin Romalıların binalarının üzerine kurulduğunu biliyoruz... ama geriye bir şey kalmadığını düşünüyorduk. | Open Subtitles | دائما نعرف أن القلعة بُنيت على الأنقاض الرومانيّة ولكنّنا لم نعرف أنه تبقى شىء |
Anne ile çocuk arasındaki güçlü bağ üzerine kurulu bir aileyiz. | Open Subtitles | عائلة بُنيت على روابط قوية بين الأم وطفلها. |
Bunlar, ilk organizmaların torunları tarafından yapıldı ve bize Dünya'daki ilk fosilleri verdiler. | TED | بُنيت هذه نتيجة لسليلها من العضويات الأولى التي تعطينا المستحاثة الأولى على الأرض. |
Bu kale ise, insanları içeride tutmak için yapılmıştı. | Open Subtitles | أما هذه القلعة فقد بُنيت لإبقاء الناس داخلاً |
Patronum olan Cat Grant tarafından kurulan bir çevrimiçi, dergi imparatorluğu. | Open Subtitles | إمبراطورية إنترنت و طباعة بُنيت من قبل رئيستي كات جرانت. |
Taşaklar, üzerine kilise inşaa edilen bir kaya gibidir. | Open Subtitles | حدسه هذا هو الصخرة التي بُنيت عليها الكنيسة |
"Hayatına değer ver", tüm bu kliniğin kurulma sebebini anlatan bir kavram. | Open Subtitles | "حافظ على حياتك" هو المبدء الذي بُنيت عليه هذه العيادة... |
O kasaba batıda çalışacak ajanları eğitmek için kurulmuştu. | Open Subtitles | بُنيت المدينة لتدريب العناصر ليعملوا في الغرب |