Efendim, farkındasınız değil mi, bu benim ilk işim. | Open Subtitles | سيدي،أنت أنت تُدركُ بِأَنَّ هذا سَيَكُونُ مكاني الأولَ. |
bu sersemlerin doğru köpekbalığını yakalamış olması... | Open Subtitles | والفرص بِأَنَّ هذا الأبلهِ أصبحَ القرش المضبوط |
Herhangi bir açığımız varmı bu adamın dolduracağı? | Open Subtitles | عِنْدي أيّ إفتتاحيات بِأَنَّ هذا الرجلِ هَلْ يُمْكِنُ أَنْ يُلائمَ؟ |
Eyaletimizin valisi bu programı çok parlak buluyor. | Open Subtitles | حاكم هذه الولايةِ تَعتقدُ بِأَنَّ هذا البرنامجِ رائعُ جداً. |
Bubba Bunun kesinlikle tesadüf olamayacağını düşündü. | Open Subtitles | بوبي شَعرَ بِأَنَّ هذا كَانَ صدفةَ عابرةَ. |
bu programın dünya çapında birçok şehir için... örnek oluşturacağına inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن مقتنعون بِأَنَّ هذا البرنامجِ سَيَخْدمُ. كنموذج للمُدنِ حول العالمِ. |
Eyaletimizin valisi bu programı çok parlak buluyor. | Open Subtitles | حاكم هذه الولايةِ تَعتقدُ بِأَنَّ هذا البرنامجِ رائعُ جداً. |
bu programın dünya çapında birçok şehir için örnek oluşturacağına inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن مقتنعون بِأَنَّ هذا البرنامجِ سَيَخْدمُ. كنموذج للمُدنِ حول العالمِ. |
Sadece bu sorunu avantaja çevirebileceğimizi söylüyorum. | Open Subtitles | ببساطة أُشيرُ بِأَنَّ هذا يُمكنُ أَنْ يَكُونَ نعمة مستورةَ. |
bu olayın tekrarlanmayacağına dair güvence olarak bana ve bu komiteye ne verebilir siniz? | Open Subtitles | ماهى التأمينات التى يُمْكِنُ أَنْ تَعطينى اياها وهذه اللجنةِ بِأَنَّ هذا الحدثِ لَنْ يَحْدثَ ثانيةً؟ |
Yani sence kaza değil miydi bu? | Open Subtitles | لذا أنت تَقُولُ بِأَنَّ هذا ألَيسَ حادث؟ |
Yani bu herif, bu şehirde. | Open Subtitles | ذلك يَعْني بِأَنَّ هذا الرجلِ في هذه المدينةِ |
Bak Ally, bu olduğu için çok üzgünüm ama şimdi yeni hamstırınla tanışma zamanı. | Open Subtitles | النظرة، ألي، أَنا آسفُ جداً بِأَنَّ هذا الحَادِثِ، لكن الآن لقد حان الوقت للإجتِماع جرذ هامستركَ الجديد. |
bu dağın bir kadına çok fazla benzediğini söyleyebilirsiniz. | Open Subtitles | أنت يُمْكِنُ أَنْ تَقُولَ بِأَنَّ هذا الجبل يبدو مثل إمرأة. |
bu adamın benden daha akıllı olabileceğini fark etmek beni çok rahatsız ediyor. | Open Subtitles | يَجْعلُني مُزعج جداً لإدْراك بِأَنَّ هذا الرجلِ قَدْ يَكُون أذكى منيّ. |
İlk raporlara göre bu bir uçan daire enkazıydı. | Open Subtitles | التقارير السابقة ذَكرتْ بِأَنَّ هذا الحطامِ كَانَ حطامَ الصحن الطائر |
Senin de bildiğin gibi, böyle olmasını tercih ediyorum. bu zincirlerin çalıların arasında bir yol açmak için konduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إعتقدتُ بِأَنَّ هذا الجسر قد تم وضعه لكي يجعل طريقاً ما بين الأشجار. |
bu kırsal yer kendini bilmez birkaç caniye yem olmayacak. | Open Subtitles | بِأَنَّ هذا التراجعِ الغربيِ الشاعريِ لَنْ فريسة سقوطِ إلى هؤلاء المفترسين الطائشينِ. |
İkimiz de Bunun silinmiş dosyalarla alakası olmadığını biliyoruz. | Open Subtitles | أنت وأنا كلاهما أَعْرفُ بِأَنَّ هذا عِنْدي لا علاقة ببضعة ملفات مَحْذُوفة. |
Bunun aptalca bir güven egzersizi olduğuna? | Open Subtitles | بِأَنَّ هذا كَانَ فقط بَعْض تمرينِ الثقةِ الغبيِ؟ |
Yani böylece Bunun kabul edilebilir bir risk olduğuna inanacağım, öyle mi? | Open Subtitles | لذا تريدنى أن أَعتقدُ بِأَنَّ هذا كان خطراً مقبولً ؟ |