Kızartmaları sevdiğim için, her anma yıl dönümü gününde bana bol bol gönderir. | Open Subtitles | بما اني أحب الأطعمة المقلية فهو يرسل لي الكثير من ذلك كل يوم تأبين |
Okul yönetimi gelecek maçta bir anma töreni düzenlemeyi planlıyormuş. | Open Subtitles | قالت المدرسة أنهم يريدون أن يقوموا بحفل تأبين في المبارة القادمة |
Okul yönetimi gelecek maçta bir anma töreni düzenlemeyi planlıyormuş. | Open Subtitles | قالت المدرسة أنهم يريدون أن يقوموا بحفل تأبين في المبارة القادمة |
Seni annenin cenaze töreninde göremedik. Sana taziyelerimi sunmak istemiştim. | Open Subtitles | افتقدتك في تأبين أمك، وددت أن أقدّم تعازيّي. |
Ali'nin anısına hazırlanan tören için geldi. | Open Subtitles | هو متواجد هنا من أجل "مراسم تكريم حفل تأبين "آليسون |
anma töreni düzenliyoruz. | Open Subtitles | ماذا سيكون يوم الخميس ؟ سنقيم لها حفل تأبين |
Ve adama büyük bir anma töreni düzenleyeceğiz, ona kalsa kendisine hayatta yapmayacağı, güzel bir tören. | Open Subtitles | وسنقيم للرجل حفل تأبين كبير شيئاً جميلاً لدرجة أنه لم يكن ليعالج نفسه من أجله إذا، هذا كل شيء؟ |
Sana sabah 9'da anma törenine katılacağın 10.15'de bir bebeği ve 2'de salonun önünde gerçekleşecek ikinci bir evlilik.. | Open Subtitles | لحفل تأبين في التاسعة صباحاً و تعميد طفل في العاشرة والربع و مراسم إعادة زواج |
Şehrimize yaptığı hizmetler için küçük bir anma töreni düzenleyeceğiz. | Open Subtitles | لكل ما فعله من أجل المدينة سنقوم بعمل حفل تأبين صغير له |
Açıklayıcı olması için, halka açık bir anma töreni, | Open Subtitles | حسنا . لنكون على يقين . ارادت حفل تأبين عام |
Babamın anma töreninin bunlarla ne alakası var? | Open Subtitles | ما دخل حفل تأبين أبي بهذا؟ أحدهم رأى تلك الصورة. |
Sadece dördüncü sınıftan beri hayatımı berbat eden birinin anma törenine neden geldiğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | وإنّما لستُ أدري لمَ أنا بحفل تأبين فتاةٍ حوّلت حياتي جحيمًا منذ الصّف الرابع. |
Hannah'nın anma köşesi için çiçekçiye uğramam lazım. | Open Subtitles | عليّ التوقف في متجر الزهور في طريقي إلى المدرسة من أجل حفل تأبين هانا |
Kimse kabul etmiyor, tuvaletleri boyayıp anma köşesi hazırlıyorlar çünkü burası öyle bir okul. | Open Subtitles | لكن لا أحد يريد الاعتراف بذلك لذا أعادوا دهن الحمامات و جهزوا حفل تأبين لأن هذه هي حقيقة هذه المدرسة |
Kız kardeşim için en güzel cenaze törenini yaptık. | Open Subtitles | لقد أقمنا مراسم تأبين الأجمل على الإطلاق من أجل أختي |
İş dediysem, Jason'ın anısına hazırladığım videoyu kastetmiştim. | Open Subtitles | بالعمل أنا أعنى على فيديو تأبين "جيسون". |
Daha önce bir methiye yazmamıştım fakat şimdi yazmış oldum. | Open Subtitles | لم أكتب خطاب تأبين من قبل لكن هذه المرة فعلت |
- Emma, bu Rachel'ın anması. | Open Subtitles | -{\fnAdobe Arabic}. (هذا تأبين (رايتشيل) يا (إيما |
Oradaki bir polisin cenazesi. | Open Subtitles | هذا حفل تأبين ضابط ما يحدث بالداخل |
Özür dilerim daha yazmadığım bir veda konuşması var da. | Open Subtitles | آسف، الأمر هو أنني عليّ أن ألقي كلمة تأبين لم أكتبها بعد |
Cenazedeyiz. | Open Subtitles | اسمع، هذا تأبين. |
Kadıncağızın cenazesinde neler diyorum. | Open Subtitles | -يا إلهي مالذي أقوله في حفل تأبين هذه المسكينة ؟ |
Hayır olmadım, ama halen aileyi temsil ediyorum ve aile Letitia'nın yarın yapılacak Ellen'ın cenazesine katılmasını istiyor. | Open Subtitles | لا لست كذلك.. ولكنني لا زلت أمثِّل العائلة، وتريد العائلة أن تحضر لاتيشا حفل تأبين إيلين غداً. |
cenazesinde methiyesini yazacaktım ama ben... | Open Subtitles | -تعيّن أن أكتب تأبين جنازتها، إلّا أنّي ... |