ويكيبيديا

    "تأتي من" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • geliyor
        
    • gelen
        
    • gelir
        
    • geldi
        
    • geldiğini
        
    • çıkar
        
    • gelmez
        
    • geldiği
        
    • geldiğine
        
    • geliyorlar
        
    Hayır, bu teori bir midye, solucan ve güvercin üretimi uzmanından geliyor. Kimden bahsettiğimi biliyorsunuz -- Charles Darwin. TED لا، هذه النظرية تأتي من خبير في البرنقيل و الديدان و تربية الحمام. وتعلمون من أعني بذلك.. تشارلز داروين.
    Biz kazanacağız çünkü gözlerimizden akan yaşlar aslında yüreklerimizden geliyor. TED سنفوز لأن الدموع التي تأتي على عيوننا تأتي من قلوبنا.
    CA: Amerikan elektriğinin büyük bir bölümü fosil yakıtların yanmasından geliyor. TED كريس: معظم الكهرباء في أمريكا تأتي من خلال إحراق الوقود الأحفوري.
    Ara sokaktan gelen, silah sesleri duydum. Bu yüzden oradan tüydüm. Open Subtitles سمعت بعض أصوات الرصاص تأتي من الزقاق، لهذا خرجت من هناك
    Paket servisle gelen şehir haritasına bakarak hazırlanmamış bir planımız olsa iyiydi. Open Subtitles كنت آمل أن يكون لدينا خطة لم تأتي من كتيبات الطلبات الخارجية
    Ama vermek istedikleri "kalbini aç" mesajı, hayatın içinden gelir. Open Subtitles لكن رسالتهم، بفتح القلب تأتي من الحياة نفسها. استمعي للنداء
    en ilginç şeylerden birisi bir soruya karşılık olarak verilen bir cevaptan gelmedi onun yerine basit bir misafirperverlik jestinden geldi. TED وواحدة من اكثر الامور اثارة للاهتمام لم تأتي من الاختبار نفسه بل جاءت من تصرف بسيط كنا نقوم به لنرحب بالمتطوعين
    Ayrıca, yatırımlarınızın büyük bir kısmının yurtdışından geldiğini fark ettim. Open Subtitles كما أنني لاحظت مصدر الاستثمارات الخاصة بك تأتي من الخارج.
    Günümüzde, güvenilir ipuçlarımızın çoğu önceki depremlerin ne zaman ve nerede gerçekleştiğine bağlı olarak uzun vadeli tahminlerden geliyor. TED اليوم، العديد من الدلائل الأكثر موثوقية تأتي من التنبوء على المدى الطويل، المتعلقة بـ أين ومتى حدثت الزلازل سابقاً.
    Bu nitratlar kendi maden ocaklarımızdan, sodyum, güneydeki mevduattan geliyor. Open Subtitles النترات تأتي من مناجمنا والملح الصخري من الرواسب إلى الجنوب
    Biran daha uzaktan geliyor. Sen ve oğlun birbirinizin aynısınız. Open Subtitles بيرتك تأتي من أبعد البلاد، أنت وإبنك تحبان بعضكما البعض
    - Yıldız Geçidinden sadece tanrılar geliyor. Galiba bizden bahsediyorlar. Open Subtitles فقط الالهة تأتي من بوابة ستارغيت أعتقد انهم يتحدثون عنا
    Sinyal buranın 100 metre uzağından geliyor. Telefon hala açıkmış. Open Subtitles الإشارة تأتي من 100 ياردة من هنا ما زالت تعمل
    Takip ettiğim iki tanesi gözetim kameraları ve kimlik kartları, bilgisayar güvenlik modellerimizin çoğu bunlardan geliyor. TED الاثنتين التي أتابعهما هي كاميرات المراقبة، بطاقات التعريف، كثير من النماذج الحاسوبية تأتي من هنا.
    Yan taraftan ortaya doğru gelen bölümleri burada rahatlıkla takip etmek mümkün. Open Subtitles من السهل رؤية أجزاء الفك العلوي.. أو تلك التي تأتي من الجوانب.
    Bilincin temel birşey olduğunu söyleyen ilk çılgın fikirden gelen birazcık motivasyon... TED بعض الدوافع تأتي من الفكرة المجنونة الأولى، وهي بأن الوعي أساسي.
    Ve eğer Çin' den gelen rakamlar, şu an göründüğü gibiyse bu 40 yıl da sürmeyecek. TED وإن كانت الأرقام التي تأتي من الصين مثل أي شئ كما تبدو الآن، فلن يستغرق الأمر 40 عاماً.
    Kalbimizdeki bir inançtan güç alıp zihnimizde oluşturduğumuz fikirlerden gelir. TED إنها تأتي من الأفكار التي في عقولنا و التي تتغذى على إيمانٍ راسخ في قلوبنا.
    Nihayetinde, bu olağanüstü hikâyenin 17 gün sonunda her yerden fikirler geldi. TED وفي النهاية، بعد سبعة عشر يوماً من القصة المميزة، بدأت الأفكار تأتي من كل مكان.
    Bilginin duyularımızdan geldiğini hepimizin bilmesi gerekir, yani duyularımızı geliştirirsek, bilgimizi de bunun sonucu olarak arttırmış olacağız. TED ينبغي علينا أن نفكر جميعاً في أن المعرفة تأتي من حواسنا، لذا فإذا وسعنا حواسنا، فسوف نتقدم بمعرفتنا نتيجةً لذلك.
    Bu işlerde, bazen en büyük tehlike en saçma şeylerden ortaya çıkar. Open Subtitles في هذه الأعمال، أحياناً أكثر الأشياء خطراً تأتي من أكثر الأشياء غباء
    Kurşun soldan gelmez. Hiç solak bir Japon tanıyor musun? Open Subtitles الرصاصه لا تأتي من اليسار هل تعرف يابانياً اعسر ؟
    Bazen, hain yüreğimin içinden değil de dışarıdan geldiği sürece hayal edilebilecek en kötü şeylere bile katlanabileceğimi düşünüyorum. Open Subtitles من الآن فصاعدا أظن أنني أستطيع أن أهتم بكل شيء وطالما أنها تأتي من الخارج وليس من أعماق قلبي
    Ölmüş. Cep telefonu sinyalinin hala buradan geldiğine kesinlikle eminim. Open Subtitles إنه ميت إشارة الهاتف الخلوي ما تزال بالفعل تأتي من هنا
    Birbiriyle bağlı fikirlerin ağ yapısından geliyorlar. TED أنها تأتي من هيكل الشبكة من الأفكار المترابطة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد