"تأتي وتذهب" - ترجمة من عربي إلى تركي

• gelip gidiyor
• gelir ve gider
• gidip geliyor
• gel git
• gelir geçer
• gelip geçiyor
• gelip gidiyorsun
• gelip gider
• gelip gidiyordu
• gelip gittiğini

Daima değil. Bazı şeyler gelip gidiyor. - Sis perdesi gibi.
ليس دائماً ، الأفكار تأتي وتذهب مثل موجات من الضباب

Dediğim gibi, bunalımlar gelir ve gider.
الأزمات تأتي وتذهب

İşleri iyi gibi görünüyor. Bir çok araba gidip geliyor.
يبدو انها تعمل جيداً الكثير من السيارات تأتي وتذهب

Kotayı doldurana kadar istediğin gibi gel git.
تأتي وتذهب كما تريد طالما تصنع الكمية المحددة في الوقت المحدد

Dev maymun heykelleri gelir geçer... ama otoparklar sonsuza kadar kalır.
أعني تماثيل قرود ضخمة تأتي وتذهب لكن المواقف إلى الأبد

Hayatım gelip geçiyor, doğum günlerim gelip geçiyor.
خياتي تأتي وتذهب اعياد ميلادي تأتي وتذهب

Üzgünüm, Doktor. Sen her zaman burada değilsin. gelip gidiyorsun.
آسفة، يا دكتور، لكنك لست موجوداً هنا طوال الوقت، أنت تأتي وتذهب

En kalabalık zamanda, saatte 5,000 tanesi gelip gidiyor.
في الذروة يبلغ العدد خمسة آلاف سلحفاة تأتي وتذهب في الساعة الواحدة

Kamyonlar, günde iki defa gelip gidiyor, dostum.
شاحنات تأتي وتذهب مرتين في اليوم , ياصديقي

- Bak işte böyle, gelip gidiyor.
انظر , تأتي وتذهب لا استطيع ان ارى

# Hayal gücü gelir ve gider
الخيالات تأتي وتذهب

Yeni şeyler gelir ve gider.
الأشياء الجديده تأتي وتذهب

Onlar gelir ve gider.
أنها تأتي وتذهب.

Hayat zor burada, insanlar gidip geliyor.
الحياة صعبة هنا, الناس تأتي وتذهب

Manyetik alan gösteriyor ki, dalgalanan enerji gidip geliyor.
طاقة متقلّبة تأتي وتذهب

Daha sonra sanırım yine konuşmak istemeyeceğin tatiller gelir geçer.
وبعد ذلك اعتقد الاجازات يمكن ان تأتي وتذهب من دون ان ترغبين حقا في الحديث

Savaşlar gelip geçiyor, ama askerlerim ebedi. Sevdim bu sözü.
الحروب تأتي وتذهب ، لكن الجنود يبقوا خالدين

Sen istediğin zaman gelip gidiyorsun, sevdiklerini görüyorsun.
لا, أنا هنا وأنتَ تأتي وتذهب متى ما أردت وترى الأشخاص الذين تحبهم

Erkekler gelip gider ama arkadaşlara gerçekten güvenmelisiniz, değil mi?
-الصبيان تأتي وتذهب , كما تعرف, ولكن الأصدقاء, هم من تستطيع الاعتماد عليهم.

Kendi eviymiş gibi istediği zaman gelip gidiyordu.
كانت تأتي وتذهب كما لو أنها تعيش هناك دائمًا

Branch'ın kamyonunun dün gece gelip gittiğini gördüğünü söyledi...
قال أنه رأي سيارة (برانش) تأتي وتذهب الليلة الماضية في المساء