Operasyon ertelendi ve şimdi de bizi arıyorlar. | Open Subtitles | لقد تأجلت العملية هناك إحتمال بأن يكونوا قد بدأوا عملية بحث عنا |
zamanınız için teşekkürler dava pazartesiye ertelendi. | Open Subtitles | شكرا على وقتكم القضية تأجلت حتى الأثنين لحين استدعاء الولاية لشاهدها الأول |
Geri aradılar ve 9'daki işiniz yarın sabaha ertelendi. | Open Subtitles | الدعوه القانونيه تأجلت وبدلا من ال9 صباحًا أصبحت بعد الظهيره |
Uçağının rötar yaptığını söyledi ama havaalanından kontrol ettim. | Open Subtitles | قال أن رحلة الطائرة تأجلت, لكنني تأكدت من المطار |
Bir iş seyahatindeydim. Ve uçağım rötar yaptı. | Open Subtitles | حسناً، كنت في رحلة عمل و تأجلت رحلتي |
Efendim, bir duruşmam vardı ama ertelenmiş. | Open Subtitles | حسنٌ ياسيدي , كان لديّ جلسة إستماع لكنها تأجلت |
Atlanta randevularımın ertelendiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان مواعيدي بأتلانتا قد تأجلت |
Eğer yağmur yüzünden maç iptal edilecekse bunun bilet sahiplerine haber verilmesi güzel olur. | Open Subtitles | سيكون أمراً لطيفاً أن تتصلوا بمشتريي التذاكر إن تأجلت مباراة ما بسبب الأمطار. |
Bana geciktiğini söyledin. Dokuz aylığına olduğunu hiç söylemedin. | Open Subtitles | أخبرتني أن رحلتكم تأجلت ولم تخبرنى مطلقاً أنها تأجلت لتسعة شهور |
Yeni görev 2022 yılına dek ertelendi. | Open Subtitles | أمســـك العـلــم مهمة جديدة تأجلت حتى 2022 |
Acil olmayan bütün ameliyatlar ertelendi. - Güzel. | Open Subtitles | كل الجراحات الغير ضرورية تأجلت |
Başkan'ın sağlık durumu tehlikede değil ama ameliyat, iki hafta sonraya ertelendi. | Open Subtitles | "حالة السيد الرئيس .. ليست فى خطر" " لكن العملية الجراحية تأجلت فقط لآسبوعين " |
Konserim iki gün ertelendi. | Open Subtitles | حفلتي الموسيقية تأجلت يومين. |
Bütün normal beden dersleri ertelendi. | Open Subtitles | الألعاب كلها قد تأجلت |
Yaşayacak ama duruşma ertelendi. | Open Subtitles | سيعيش، لكن المحاكمة تأجلت |
Semineri aniden ertelendi. | Open Subtitles | عن هذا .. تأجلت ندوته فجأة |
Uçağım saatlerce rötar yaptı. | Open Subtitles | لقد تأجلت رحلتي إلى اربع ساعات |
rötar vardı türbülans vardı yiyecekleri bitti. | Open Subtitles | - فظيعة - تأجلت ، كان هناك صخب وانتهى الطعام |
Şey, bakalım sizinkilerin evinde hiç uyumadım uçuşlarımızın ikisi de rötar yaptı birisi taco ekspresinde bomba var diye ihbarda bulundu havaalanını kapattılar, yani 487 saat falan! | Open Subtitles | ... لنرى لن انام في والديك كل رحلاتنا تأجلت |
Soktuğumun Delany davası tekrar ertelenmiş. | Open Subtitles | قضية ديلاني تأجلت مرة أخرى. |
Atlanta randevularımın ertelendiğini düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد اعتقدت ان مواعيدي بأتلانتا قد تأجلت |
Balonun iptal edildiğine üzülmüş gibi rol yapmanıza da gerek yok. | Open Subtitles | وانت لا تدّعي الخيبه لان الحفلة تأجلت |
Bana geciktiğini söyledin. Dokuz aylığına olduğunu hiç söylemedin. | Open Subtitles | أخبرتني أن رحلتكم تأجلت ولم تخبرنى مطلقاً أنها تأجلت لتسعة شهور |