Ama bir dosyada disiplin nedeniyle bir oyuncunun oynatılmadığını açıklayan bir kayıt olacak. | Open Subtitles | لكن سيكون هناك تدوين في الملف يقول أن اللاعب أُجلس لأسباب تأديبيّة |
Baro disiplin soruşturması açacakmış. | Open Subtitles | اللجنة ستمررك بإجراءات تأديبيّة. |
Martin "A" sınıfı bir öğrenci, dosyasında okulda gerçekleşen bir disiplin olayı yok. | Open Subtitles | (مارتن) طالب ذو درجات إمتياز، وليس لديه تاريخ لأيّ إجراءات تأديبيّة بالمدرسة. |
Bu kameralar sadece disiplini sağlamak amacıyla kullanılıyor. | Open Subtitles | اسمعيني. هذه الكاميرات لمُجرّد أغراض تأديبيّة فقط. |
O olaydan sonra babam beni, İngiltere'deki disiplini sıkı bir okula yolladı. | Open Subtitles | بعدها، أرحلني والدي إلى مدرسة تأديبيّة في (إنجلترا) |
Cira Manzon'ı disiplin ihlaliyle suçlayacağım. | Open Subtitles | سأضع (سيرا مانسون) في إجازة تأديبيّة |
Cira Manzon'ı disiplin ihlaliyle suçlayacağım. | Open Subtitles | سأضع (سيرا مانسون) في إجازة تأديبيّة |